top of page

Çocukları Şiirle Barıştırabilecek Miyiz?

  • Yazarın fotoğrafı: Tuğba Coşkuner
    Tuğba Coşkuner
  • 4 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Tuğba Coşkuner

Editör: Tuğba Atlı


ree

Şiir; dinginleşmek, gevşemek ya da coşmak isteyen insana özgü bir mekândır. İçerisinde neredeyse her şeyi yaşamanın veya yaşatmanın mümkün olduğu melankolik bir türdür. Çoğu zaman da bir tembellik vâhası, bir aylaklık kaçamağıdır. Ancak şiir; çocukların böyle duygular hissetmeye veya onları diğer insanların eteklerine dökmeye hiç ihtiyacı yokmuş gibi, daha çok yetişkinlerce ve yetişkinler için yazılır, yine onlar tarafından okunur.

Biz hâl lisanımızla şiirin çocukların üzerinde eğreti durduğunu ya da onların kalemlerine yakışmadığını ima ederiz. İlla bu konuda deneyim kazanmaları gerekiyorsa da konu verip ısmarlama dizeler yazdırırız. Birçoğumuz da genelde onlara, onların akıllarını ve kalplerini küçümseyen satırları layık görür. Bunu, onlar adına yazılmış şiirlerden rahatlıkla anlayabiliriz.

Çocuklardan şiir okumalarını istesek bunu gırtlaklarını yırtarak, camı pencereyi indirerek yapmalarını daha uygun buluruz. Yarışmaları hep daha çok bağıran çocuklara kazandırırız. Şiiri, onlar için hayâl kırıklıklarıyla beraber ongunluklarını da yazınsal bir şekilde dışa vuracak bir durak olmaktan çıkarıp, sadece bir silaha ya da öfke kontrol aracına indirgeriz. Sonra da, kum torbasından ya da bir boks müsabakasından farkı kalmayan bu edebî türü sevmelerini bekleriz. Oysa bu arada çocuklar, böylece şiire dair ne kadar haz varsa hepsini tek tek ıskalarlar.

Rüyalarını bile siyah beyaz gören yetişkinlere has bu ironik duruma ve kakofoniye rağmen, şiir çocuklar için hâlâ güzel sığınaklardan biridir. Ve şükür ki bu dünyadan hâlâ çocukların kalpleri için dizeler ören “Shel Silverstein” gibi düşleri çiçeğe durmuş insanlar geçiyor.

“Kaldırımın Bittiği Yer” ismi itibarıyla da dikkatleri çeken, yenice edebiyat dünyasına kazandırılmış bir şiir kitabı. Epsilon Yayınları’ndan okuyucusunu kucaklayan eser, tasarım ve içerik bakımından birçok türdeşini saf dışı bırakacak kadar yetkin. Zaten kendi şiirlerini, en az kendi şiirleri kadar özgün bir şekilde çizebilen kaç şair daha vardır?

Kitabın iki kapağı arasına ancak çocukların düşünebileceği ve yaşayacağı absürtlükte onlarca şiir sıralanmış. Yetişkinlere, mâziye giden bir bilet kesen ve binlerce kez yapmış olmalarına rağmen kendilerine bile itiraf edemedikleri küçüklük muzırlıklarını hatırlatan satırlar bunlar. Aynı zamanda bıyık altından güldüren, şaşırtan, neşelendiren, ağlatan, düşündüren, hissettiren ve kalbinizi çocuk masumiyetiyle ovalayıp temizleyen…

Yazar, delişmen bir bakış açısına sahip olduğunu neredeyse her dizesiyle ispatlamış. Yoksa söyler misiniz kim inanır ki; bir aslanın ağzında da şiir yazılabileceğine, timsahların diş doktoruna muayene olabileceğine, bir kadının bir balinayı kuyruğundan başlayarak tümüyle yiyip bitirebileceğine, bir kar tanesinin ağlayabileceğine, bir taşla Güneş’i devirebileceğimize, boyumuz üç santim olsaydı okula solucanın sırtına binip gidebileceğimize, karasineklerin insanlarla konuşabileceğine ve gökyüzünün bir mercimek çorbasından daha güzel kaşıklanabileceğine?

Çeviri olmasına rağmen epey iyi kotarılmış ve şairin vermek istediği his neredeyse aynıyla Türkçeye aktarılmış bu eser, otoritelerce birçok kez “100 Büyük Çocuk Kitabı” ve “Öğretmenlerin Çocuklar İçin Önerdiği Kitaplar” listelerine girmiş. Bunlar da hak verirsiniz ki kitabın okunması gerektiği yönündeki tezimizi epey güçlendiriyor.

Merceği Silverstein’den tekrar bize çevirirsek… Şiir; yaratıcılık, özgünlük ve algı sağlamlığı gerektirdiği için şimdilik, icra memuru veya yatılı okul müdiresi ciddiyetiyle yazılmış okul kitaplarındaki çalışmalarla çocuklarda şiir sempatisi oluşturamayacak gibiyiz. Oysa çirkinden bahsederek güzelleşilmediği düsturunca çoğu problemi, şikâyetlenmeyi bir kenara bırakıp, yine şiirle çözebiliriz. Çünkü şiir, kalplere empati yeteneği üflemekle beraber, hırkamıza yapışmış dikenleri ayıklamamıza da yardımcı olur. Çocukların umut iksiri demlemelerine de… “Kaldırımın Bittiği Yer” gibi. Ne dersiniz, belki de kaldırımın bitmesiyle başlıyordur her şey… Kim bilir?

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page