ZAPTİYE RAPORU
- Ali Kılıç
- 20 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023
Yazar: Ali Kılıç
Çizer: Halime Nur Bal
Editör: Kübranur Demirhan
Şef Editör: Behice Kavak

TUTANAK NO: 1632-034
OLAY YERİ: Doğancılar Mesire Alanı
TARİH: 1632
OLAY TÜRÜ: Havacılık Denemesi
HADİSE KAYDI
İşbu belge, pek şanlı şehrimiz İstanbul'un Üsküdar Nahiyesinde bulunan Doğancılar Mesire Alanı’nda vuku bulan pek garip hadise üzerine tanzim edilmiştir. Hadise detaylı olarak Ahmet adında bir veledin beyanı üzere şöyle cereyan eder.
“Gardaşlarımlan meydanda eğlence için cenk ederken, Ali gardaşım semada pek heybetli bir guşun bize doğru geldiğini söyleyerek gaçmasıylan o yöne doğru nazar ettiğimde, ganatlarını açmış goca bir guşun bize doğru gelmekte olduğunu gördüm. O an kim gendimin pek marifetli bir er olduğunun ıspatı olsun deyu, elimdeki dahta gılıncı sıkıca gavrayıp yerimi sabit ettim. Heybetli hayvan eyice yaklaştıktan keri farkettim ki bir adamı ganatlarının altına almış bize doğru seyirtir.
Yine pek marifetli bir er olma gayretiylen, adamı bu zalım yaratıktan nasıl gurtarırım deyu düşünmeye başladım. Tam o esnada ganatların altında çırpınmakta olan adamın bana doğru, ‘gaçın gaçın’ deyu bağırdığını duydum. Bu zalım yaratığın, bizi yemesinden korktuğu için kaçmamızı istediğini sandım. Heybetimlen, ‘heç bir yere gaçmam. Ahanda kılıcımla beklerim. Ya Allah Bismillah!’ diyerek nara attığım vakit, adam eyice bir yaklaştıktan sonrasını hatırlayamam.
Ben o sırada bayılmışım. Ne kadar zaman geçtikten sonra vahşi kuşun pençesiylen aldığı adamın, yüzüme su serperek beni uyandırdığında anladım ki meğer benim o kuş deyu saldırdığım kanatlı şey; adamın ta kendisiymiş! Kendine kanat takip semada seyreylermiş.
Bana kendisinin adının da Ahmet olduğunu, bu olanlardan kimseye bahsetmemi tembih etse de ben ve gardaşlarım, adamın hayali bir canavar olduğundan korkarak büyüklerimize havadisi bildirdik. Benim tek hatırladığım, kocaman kanatlarını havada pervaz ederek bana doğru geldiğidir. Nenemin dediğine göre, gendisi sakınılması gereken bir yaratıktır. Yalnız bulduğu çocuklara musallat olur. Bir daha mı ki asla yalnız bu meydana gelmem.”
Şeklinde ifadesinden mütevellit, çevrede hadiseye ilişkin yapılan esaslı tespitte; bazı kimselerle semada seyreylen şahsın ettiği hasbihâl esnasında kendisini Ahmet Çelebi olarak tanıttığını, etrafça Hezarfen olarak anıldığını, Galata kulesinin zirve-i balasından uçarak Doğancılar Meydanı’na kadar geldiğini ve bu durumun öğrenilmesi üzerine görülen lüzum neticesinde bu şahısların da detaylıca ifadesine başvurulmuştur.
Vatandaşların verdiği ortak beyanattan; şahsın iki koluna taktığı kanatların, hayvan derisinden yapma, yaklaşık üç kol genişlikte olma, iplerle geniş kamışlara gerildiği tespit edildi. Şahsın ise iki kol boyu kadar uzun heybetli bir efendi olduğu ama aynı zamanda bazı kimselerce zayıfça birazda kısa tasvir edildiği, şahsın üzerindeki kıyafetlerin ise detayını hatırlayamadıklarını, meczup bir görünümü olduğunu, sürekli gülümsediğini beyan etmeleri üzerine tahkikat neticelendirilmiştir.
Huzur ü sükûnun temini içün ifa etmekte olduğumuz pek müstesna vazifemiz üzere işbu tutanak zaptiye memurunca imza altına alınmış olup, tahkikatın Beyoğlu Zaptiyesince takibi arz olunur.
Zaptiye Memuru
Ali KILIÇ