top of page

TUŞU EKSİK DAKTİLO

  • Ayşegül Konak
  • 13 Haz 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Ayşegül Konak

Editör: Yağmur Karacan

Çizer: Zahide Şahin

ree

Kapının açılmasıyla antika dükkânının kapısındaki zil şıngırdadı. Genç bir adam içeri girdi. Dükkânın içindekileri meraklı gözlerle süzmeye başladı.

-Ne bakmıştınız?

-Bir daktilo almak istiyorum.

Dükkân sahibi genç adama bizim köşeyi gösterdi. Ben ve diğer daktiloların olduğu köşe. Genç adam bize şöyle bir baktı ve hemen kıyımızdaki rafta duran daktilolarla ilgili kitabı eline aldı.

“Daktilonun tarihi 1714 yılında İngiliz Henry Miller tarafından yapılmış patent başvurusundaki fikre kadar uzanır. Miller harflerin kâğıda tek tek damgalanması yoluyla yazı yazılmasını sağlayan bir makine fikrinden bahseder. Ancak böyle bir makineyi icat edip etmediği bilinmemektedir.”

“Hmm…” dedi genç adam. Sonra yine bize döndü. İtalyan Pellegrino Turri’nin 1808 yılında kör arkadaşı Kontes Carolina Fivizzano’nun yazı yazabilmesi için tasarladığı daktilonun önünde durdu. Bu daktilo köşemizin en havalılarındandı. Tarihteki çalışır hâlde olduğu kanıtlanan ilk daktiloydu ve kontesin bu daktiloyla yazdığı bilinen mektupları vardı.

Genç adam biraz daha ilerledi. “Ne garip bir şey,” diyerek hafifçe gülümsedi ve daktilodan ziyade “yazı topu” olarak adlandırılan makineyi incelemeye başladı. Danimarkalı Rasmus Hansen’in 1870’de tasarladığı bu makine ticari olarak başarılı olmuş ilk daktiloydu. Bu cihaz bir iğnedenlik gibi yuvarlaktı.

Genç adam bu kez bana bakıyordu. Bendeniz 1878 doğumlu Remington marka bir daktiloyum. Modern daktilonun ilk örnekleri olarak kabul edilen modeller atalarımdır ve 1867 yılında Amerikan Christopher Sholes ve arkadaşları tarafından tasarlanmışlardır. Sholes ve arkadaşları yazma işini pratikleştiren Q klavye diziminin de mucitleridir. Ama atalarım biraz hantaldı, çok satılmadı. Eliphalet Remington, Scholes ve arkadaşlarının icat ettiği daktiloyu geliştirerek hafif ve pratik hâle getirdi. Ve böylece Ramington markalı daktilolar yani bizler ortaya çıktık.

Hey gidi! Ne ihtişamlı günlerdi! Sonradan antikacıya düştüm. Üstelik “e” tuşum da kayıp. Biz mekaniktik. Yani insan eliyle çalışırdık. Zamanla insan gücü gerektirmeyen ve elektrikle çalışan modeller çıktı. Şimdi artık bilgisayarlar ve klavyeler var. Daktilo klavyenin büyük büyük atası anlayacağınız.

Sonra neler olduğunu anlatayım. O gün, “İşte, aradığım daktilo!” dedi genç adam ve beni kucakladı. Hâlâ ilk günkü kadar şaşkınım. Onca havalı daktilo arasından beni seçti! Diğer daktilolar da hayretle arkamdan baktılar. O genç adamın adı Ernest Vincent Wright idi ve dünyaca ünlü “içinde e harfi geçmeyen” romanı Gadsby’i benimle yazdı. Böylece antika dükkânının en sıradan ve hatta “bozuk” daktilosu olan ben, Ernest’in sıra dışı bakış açısı sayesinde işe yaramakla kalmayıp üstüne bir de ünlü olmuştum.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page