TUHAF BİR TARİF
- Ayşe Şen Kocaman
- 18 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Ara 2023
Yazar: Ayşe Şen Kocaman
Editör: Ebru Hasar
Şef Editör: Behice Kavak

60 ölçü kum
180 ölçü alg ve deniz yosunu külü
5 ölçü güherçile
3 ölçü kireç taşı
Bu malzemelerle ne yapılabilir sizce? Bir cadının büyü tarifi mi, bir kocakarı ilacı mı, yoksa bir uzaylının öğle yemeği mi? Ben on yaşımda bu malzeme listesinin yazılı olduğu bir kâğıt bulduğumda bunların hepsini düşündüm, hatta daha fazlasını da. Küçük bir not defteri sayfası, yeni taşınan komşumuzun eşyalarının arasından uçup saçlarıma düşmüştü. Kâğıttakileri okuyunca içimde bir şüphe kanatlandı. Günlerce yeni komşunun evini gözetledim. Bazı akşamlar evin pencerelerinden kırmızı, turuncu ışıklar yayılıyordu. O evde bir ışınlanma veya klonlama makinesi yapıldığına ve yeni komşumuzun dünyayı ele geçirmek için plânlar yapan kötülerden biri olduğuna neredeyse emindim. Ama bir gün, koca bir kova hayal kırıklığı başımdan aşağı döküldü. Meğer bulduğum kâğıtta yazılanlar en eski cam reçetesiymiş, komşumuz da evinin bir bölümünü cam atölyesi olarak kullanıyormuş. İşte camla ilgili bildiğim her şeyi o günden sonra öğrendim.
Camın doğal hâli olarak bilinen obsidiyen taşı binlerce yıldır doğada bulunuyor. Bu taş, lavın aniden soğumasıyla oluşuyor. Çok keskin ve sert bir yapısı olduğu için ilk çağlarda mızrak ve ok başı olarak kullanılmış. Peki camın kumdan yapıldığını duymuş muydunuz? Evet, ama bu sadece antik çağlarda uygulanmış bir yöntem. Günümüzde cam yapımında ana madde olarak silisyum kullanılıyor. Eskiden kumu kullanmalarının nedeni ise silisyumun doğada en çok kumda bulunması. Cam ilk kez Mısırlılar ile Fenikeliler tarafından üretilmiş ve camdan yapılan ilk şey de bir boncukmuş.
Cam, yeni bulunduğu dönemlerde kıymetli taşlar gibi değerliymiş. Camdan yapılan mücevherler, özel krem kutuları, parfüm şişeleri yalnızca soyluların kullandığı eşyalarmış. Cam eşyalara sahip olmak bir ayrıcalık, zenginlik göstergesiymiş. Bugünkü eşyalarımızla o zamanlara ışınlanabilseydik evimizdeki ince belli çay bardaklarıyla, borcamlarla havalı tipler olabilirdik.
Sıkı durun! Şimdi çok ilginç bir şey söyleyeceğim. Cam, bildiğimiz katılardan değil. Tabii sıvı da sayılmaz ama hiç durmayan çok küçük bir akışkanlığa sahip. Meselâ beş yüz yıllık cam eşyalar incelendiğinde tabanlarında bir kalınlaşma olduğu görülüyor: Osmanlı saray aynaları gibi.
Aslında cam, kafası karışık biri. İçinde zıtlıklar barındırıyor; sert ama aynı zamanda esnek, katı ama azıcık da akışkan. İncecik cam çubuklar görürseniz biraz çekiştirdiğinizde misina gibi esnediğini görebilirsiniz. Sakın kırılgan ve kesici olduğunu da unutmayın. Biz canlılar çok güzeliz tamam ama camlılar da öyle. Cam candır.