OYUNCAK KONSERVESİ
- Esra Tozlu

- 18 Şub
- 2 dakikada okunur
YAZAR: ESRA TOZLU
EDİTÖR: AYŞE KEVSER CAN
ÇİZER: TUĞBA KAYA

Günlerden bir gün, cumartesi olmuş bugün,
Yatana kadar oynadım, hem de bütün gün.
Yuvarlandı misketlerim, dağıldı yapbozlarım.
Kutusunda yoktu, kayboldu kuklalarım.
Eksildi boyalarım, döküldü Lego’larım.
Güzel mi pek güzel oyuncaklarım,
Onların hepsini toplamaktı kararım.
Biraz esnedim, biraz gerindim.
Biraz bakındım, biraz da gezindim.
“Yarın hallederim nasılsa,” diye boş verdim.
Uykum gelince yatağa hooop atlayıverdim.
Sabah erkenden uyandım sevinçle,
“Günaydın!” dedim kendime ve güneşe.
Annemi aradı, taradı gözlerim önce,
Sesimi gönderiverdim ulaşsın diye:
“Annee, anneee, anneee!”
Ayaklarım köşe köşe gezdirdi beni,
Gözlerim açılmıştı daha yeni.
Çıkarken odamdan keyifli ve neşeli,
Bastığım oyuncak birden ciyaaak dedi.
Offf! Pofff! Takılıp düşecektim az daha.
Oyuncak dolu her yer, toplamamışım daha.
Annem mutfakta, mutfak kaynamakta.
Kazanda fokurdama, kazan da kazan ha!
Domatesten bir dağ var kocaman yanında.
Annem neler yapıyor bakalım yine bana?
Domatesler hem çoook hem kıpkırmızı,
Dizilmişler kasalara pek sıkı fıkı.
Poşette, tezgâhta ve her bir tarafta…
Bu hafta pazar, sanki bizim mutfakta.
“Anne, sen ne yapıyorsun burada öyle?
Bu kadarı bana çok değil mi sence?”
Annem dedi: “Günaydın Kayracığım!”
Şöyle dön dolaş gel de sana anlatayım.
Yazın fazla olanı, kışın pek bulunmayanı,
Fokur fokur kaynatır, kavanozlara dağıtırız.
Ağzını sıkıca kapatır, konserve yaparız.
Mevsimlerden yaz geçip de kış çıkagelince.
Canımız kıpkırmızı domates çekince…
Hemen konserve açar, aynı lezzete doyarız,
Kavanozlarda taptaze, dolu dolu saklarız.
Işıldadı birdenbire gözlerim,
Bu fikri pek çok beğendim.
Oyuncaklarım geliverdi aklıma,
Hem çok hem dağılmışlardı odamda.
Onları istediğim zaman kullanabilsem,
Konserve olabilirler miydi bir düşünsem?
Hemen annemden yardım istedim,
Kavanozlarım hiç kırılmasın benim.
Koştum, odama soluksuz gittim.
Başlamak için derin bir iç çektim.
Masamın altından başladım derlemeye,
Halının yüzeyine doğru ilerlemeye.
Topladım yapbozlarımın tüm parçalarını,
Ufacık arabalarımı, yuvarlacık misketlerimi.
İncecik Lego’larımı, çeşitli oyuncaklarımı,
Rengârenk boyalarımı ve minik kuklalarımı…
Toparlayıp oturdum, konserveye koyuldum.
Ayırdım, ayıkladım, kaplarına sığdırdım.
Kapattım sımsıkı kapakları, raflarına kaldırdım.
Artık dağınık kalmasın, parçalar kaybolmasın,
Dökülüp saçılmasın, bozulup kırılmasın.
Derlendi toplandı ne güzel odam,
Oyuncaklarıma hiç mi hiç kıyamam.
Dikkat edeyim ayağıma takılmasın,
Güzel annem ardımdan yorulmasın.
Yaşasın, oldu işte oyuncak konservesi!
Var mı söyle daha iyi toplama şekli?
Çok mu çok sevdim bu fikri,
Bilirsiniz, benim annem ilham perisi.