top of page

Okuyan Zihinlerle Dijital Dünyayı Güzelleştirmek

  • Yazarın fotoğrafı: Ahmet Melih Karauğuz
    Ahmet Melih Karauğuz
  • 4 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Ahmet Melih Karauğuz

Editör: Gamze Güneş


ree

Sabah uyanır uyanmaz ilk işim, elimde kahve kupamla telefonumu açmak oldu. Yine sosyal medyada kim ne yapmış, neler paylaşmış diye bakarken zaman su gibi akıp gitmiş. Telefonun ekranını kapattığımda içimde tuhaf bir boşluk hissi oluşmuştu. O an aklıma birkaç gün önce elime aldığım ama bir türlü başlayamadığım kitap geldi. Masanın köşesinde, diğer okunmayı bekleyen kitaplarla birlikte sessizce duruyordu. “Ne kaybederim ki?” dedim kendi kendime ve telefonu bir kenara koyup kitabı elime aldım. İlk sayfayı açtım cümleler arasında gezerken içimi tarifsiz bir kaplamıştı. Zihnim adeta çok susamış gibi kelimeleri kana kana içiyordu.

Biliyorsunuz, dijital dünya her geçen gün büyüyor. İnternet, sosyal medya, videolar, podcast'ler… Elimizin altındaki her şey hızla akıp gidiyor. Ama kitap okumak? Kitap okumak tarif edilemez bir keyif. Kitaplar, bizi bu hızlı dünyadan alıp yavaşlamayı, düşünmeyi ve hayal kurmayı öğretiyor. Dijital dünyanın içinde kaybolan insanlar için kitaplar bir sığınak. Ama dünya dijitalleşirken neden hala kitap okumak bana bu kadar keyif veriyor?

Şöyle bir düşünün: Dijital dünyada yaptığımız her şey hız üzerine kurulu. Daha hızlı cevaplar, daha hızlı iletişim, daha hızlı tüketim… Bunların tersine kitap okumak, insanı yavaşlatıyor. İşte tam da burada kitabın yenilmez gücü ortaya çıkıyor. Kitap okuyanlar, okudukları hikâyelerle empati kurar, karakterlerin yaşadıklarıyla bağlantı kurar, hayal gücünü genişletir. Bu insanlar, dijital dünyayı sadece daha hızlı değil, aynı zamanda daha anlamlı bir yer haline getirebilir. Çünkü okuyan bir zihin, düşünen bir zihindir.

Bir kitabın sayfalarını çevirdiğinizi hayal edin. Kitabın kokusunu duyuyor, parmaklarınızla sayfaların dokusunu hissediyorsunuz. Şimdi bir de bunu dijital dünyada hayal edin. Kitaplardan ilham alan insanlar, daha yaratıcı teknolojiler, daha insancıl platformlar geliştirebilir. Belki de o büyük yazılımlar, kitap okurken hayal kuran bir çocuk tarafından kodlanacaktır. Ve belki o çocuk, kurduğu dijital dünyada insanları yalnızlaştırmak yerine birbirine bağlamayı başaracaktır.

Bir başka güzel yanı da şu: Kitap okuyan insanlar, geçmişin tüm bilgisini öğrenip geleceğin teknolojisiyle harmanlama yeteneği kazanır. Eski medeniyetlerin mirasını öğrenir, bunu modern dünyanın ihtiyaçlarına uyarlayabilir. Kitapların bize sunduğu bakış açısı sayesinde, dijital dünyada “daha güzel” bir gelecek inşa etme gücüne sahip olabiliriz. Belki bu, hiç tanımadığımız birine empatiyle yaklaşmamızı sağlar ya da bir problemi çözmek için yeni bir bakış açısı sunar. Ama ne olursa olsun, kitapların izi her yerde karşımıza çıkar.

Şimdi size bir sır vereyim: Bu yazıyı yazmadan önce elimde tuttuğum kitabın kapağını kapatırken içimden şöyle düşündüm: “Keşke herkes bir kitap alıp okuyarak kendi dünyasını büyütse.” Çünkü hayal kurmayı bilenler, sadece kendileri için değil, tüm insanlık için daha güzel bir dünya Kurabilir. Kuracakları o dünya, dijital de olsa gerçek de olsa, daha anlamlı, daha sıcak ve daha insancıl olur.

O yüzden bir kitabı elinize alıp okumaya başladığınızda, unutmayın: Sadece bir hikâyeye değil, aynı zamanda daha güzel bir geleceği kurmanın ilk adımını atıyor olabilirsiniz.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page