top of page

MAHALLE ARKADAŞLARI

  • Ayşen Yeşilkaya
  • 20 Kas 2023
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023

Yazar: Ayşen Yeşilkaya

Çizer: Handan Ünlü

Editör: Sümeyye Top

Şef Editör: Behice Kavak

ree

Bu kocaman ev, kocaman ailem ve bana biraz kocaman geliyor. Tam üç katlı. Evin birinci katı mutfak, burası pek işimize yaramıyor. İkinci kat, oturma odaları ve yatak odalarından oluşuyor ve biz bu katı da kullanmıyoruz. Üçüncü kat, hepimizin hep beraber yaşadığı tavan arasıdır. Bütün mahalleyi buradan izler, bir olay olduğunda hop oraya ışınlanırız. Tek yaptığımız oradan oraya ışınlanmak değil elbette. Çok yakında bütün çocuklar neler yapabildiğimizi öğrenecek.

Kocaman evimizin kocaman bahçesinde, çocuklar akşama kadar oynarlar. İşte bu çocuklarla onların pek de haberinin olmadığı bir arkadaşlığımız vardı. Ta ki o güne kadar.

Çocuklar bizim evin bahçesinde oynar fakat bizim eve yaklaşmazlardı. Tekin olmadığını söylüyorlardı. Elbette tekil değil, biz çok kalabalık bir aileyiz. Evimizin yola bakan cephesinin sokağı Emlakçı İrfan’ın ofisine çıkıyor. Açgözlü adam yıllarca uğraştı ve sonunda başardı. Sattı evimizi. Çok yakında yıkılacak.

ree

Her şeyin başladığı o sabah, bahçede yalnızca Mustafa ve Ali vardı. Bilye oynuyorlardı. “Beni göremiyorlar nasılsa,” diyerek yaklaştım yanlarına. Her zaman yaptığım gibi onları izlemeye başladım. “Off! Bu belki de onları son izleyişim, çok üzgünüm, çok mutsuzum.” Fakat her zamanki gibi olmayan bir şeyler vardı. Bizler bu kadar yoğun duygular yaşadığımızda görünür olmaya başlıyorduk ve ben bunu tamamen unutmuştum. Sanırım beni gördüler. Gözleri fal taşı gibi açıldı. Mustafa son cümlesini bana bakarak kurdu.

— Sen de kimsin?

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Gerçekten görüyor olabilirler miydi derken, Ali’nin eline aldığı taşı bana doğru fırlatması ile beni gördüklerine emindim artık.

— Ne yapıyorsun Ali? Görmüyor musun nasıl üzgün. Belli ki bize söyleyecekleri var.

Ah bu Mustafa! Hep anlar arkadaşlarının hâlinden. Ama artık benim de konuşmam gerekiyor.

— Benim adım Kori. Ailemle bu kocaman evde yaşıyorum. Sizin gibi bir çocuk olmadığımı sanırım anlamışsınızdır.

İkisi de sessizce beni dinliyordu. Başka ne anlatabilirim ki. Sessizliği Ali bozdu.

— İyi de biz sizi daha önce hiç görmedik.

— Sanırım en baştan anlatmam gerekiyor. Aslında biz görünmez hayaletleriz. Ama duygularımız yoğunlaştığında bu özelliğimizi kaybediyoruz. Bugün öyle olmasa da böyle zamanlarda pek ortalığa çıkmayız. Emlakçı evimizi sattı. Yakında gitmek zorundayız. Sizlerle ne güzel bir arkadaşlığımız vardı oysa.

Çocukların ikisi de hiçbir şey söylemeden şaşkınlıkla beni dinliyordu. Ali duyduklarına ya inanmadı ya da inanamadı.

— Hatırlasana Ali, geçen gün attığın top fotoğrafçının camına geleceği sırada, nasıl yön değiştirmişti. Sert bir vuruştu ama yakalamıştım.

Çocuklar hala boş boş bakıyordu. Onları ikna etmek için birkaç olay daha anlatmam gerekti. İlk defa duyuyor gibi şaşırıp kaldıkları olayları aslında hep beraber yaşamıştık. Neyse ki çocuklar hem kulaklarıyla hem kalpleriyle dinlerler. Bu yüzden bana inanmaları uzun sürmedi. Hem inandılar hem de bana yardımcı olmak için işe koyuldular.

— Merak etme, bir yolunu bulacağız. Kimsenin evinin yıkılmasına izin vermeyiz.

Bu sözlerden sonra bahçeden çıktılar. Yarım saat sonra mahallenin bütün çocuklarıyla beraber tekrar bahçedeydiler. Mustafa ve Ali; evimizi, bahçemizi, Emlakçı İrfan’ı bir çırpıda anlatıverdi çocuklara. Çocukların hiçbirisi hayaletleri sorgulamadı, korkmadı, aksine yüzlerinde dostça bir ifade vardı. “Yıktırmayacağız o evi, Emlakçı İrfan da dünyanın kaç bucak olduğunu görecek.” O kadar mutlu oldum ki tekrar görünür olmaya başladım. Hem de tozpembe bir renkte. Çocuklar öylece kalakaldılar. Gözlerini ovuşturarak kısa sürede şaşkınlıklarından kurtuldular. Şaşkınlıktan kurtulan soru sormaya başladı. O kadar çok soru sordular ki kafamın karışıklığı mutluluğumun önüne geçti. Yeniden görünmez oldum. Çocuklar ise hemen bir plan yaptı ve o gün için hazırlandı. Yıkım araçları geldiğinde çocuklar ellerinde taşlarla onları bekliyorlardı.

ree

Emlakçı İrfan, yıkıma engel olan çocukları ikna etmek için çok dil döktü. Çocuklar sözle ikna olmayınca yıkım emrini verdi. Fakat bu da işe yaramadı. Çocukların attığı her taş yıkım araçlarında bomba etkisi yaptı. Araçlarda büyük hasarlar oluştu. İtiraf etmeliyim, bu sırada biz de olaylara dahil olmuş olabiliriz. Operatörler bu şekilde devam edemeyeceklerini söyleyip hızla uzaklaştılar. Emlakçı İrfan zaten herkesten önce ortalıktan kaybolmuştu.

ree

Herkes dağılıp, bahçede biz bize kalınca mutluluktan görünür olmaya başladık. Pembe, lila, sarı, beyaz, açık mavi renkler her yerdeydi. Mustafa ve Ali kadar şaşkındım. Çünkü bugüne kadar ben de böyle renkli bir ailem olduğunu bilmiyordum.



 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page