top of page

KITIR ÇITIR, BÜYÜLÜ LEZZET

  • Aysel Yardımcı
  • 17 Kas 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 6 Ara 2023

Yazar: Aysel Yardımcı

Editör: Ümmiye K. Dikmen

Şef Editör: Behice Kavak

ree

Tarih: Nisan 1853

Yer: Moon Lake House/ Saratoga Springs, New York

— Merhaba Mr. Crum, nasılsınız efendim?

— Çok iyiyim, teşekkürler. Hoş geldiniz.

— Öncelikle teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Çok naziksiniz. Yemek ve Magazin mecmuasında çalışan bir muhabirim. Buraya teyzemi ziyarete geldim. Teyzem bana geçen hafta burada ilginç bir olay vuku bulduğundan bahsetti. Sizden duymayı çok arzu ederim.

— Tabii, zevkle! Moon’s Lake House’da her akşam olduğu gibi -ki bundan elbette gurur duyarım- kalabalık ve telaş hâkimdi. Şef olarak her şeyi kontrol etmeye, siparişleri yetiştirmeye çalışıyordum. Moon’un kızarmış patatesleri menünün en çok tercih edilen yemeğidir. Fransız usulü pişiririz. Tadına bakmak için uzak yollardan gelen gurmelerle sık sık karşılaşırız ve çokça övgü alırım. Olayın yaşandığı o akşam, bir adam bu yemeği sipariş etmiş. Her zaman gösterdiğimiz özenle yemeği servise yolladık.

— Duyduğum kadarıyla tabak geri gönderilmiş.

— Maalesef. Garson geri geldi. Yüzü asıktı. Müşterinin patatesleri ıslak bulduğunu ve yeterince çıtır olmadığı için tabağı geri gönderdiğini söyledi.

— Gerçekten böyle bir durum söz konusu muydu efendim?

— Elbette hayır! Gönderilen tabaktaki yemeğin tadına baktım. Gayet çıtırdı. Müşteri memnuniyeti bizim için önemlidir. Bu düşünceden hareketle yeniden bir tabak hazırladım ve gönderdim.

— Bu sefer memnun kalındı mı Bay Crum?

— Tabak yine aynı nedenle geri döndü. Tekrar daha da ihtimam göstererek hazırlayıp gönderdim. Fakat yine geri geldi. Üstelik aynı sebeple. Sinirlerim tepeme çıkmıştı. Gözümü karartıp patatesleri incecik doğramaya başladım. Bir kâğıttan bile ince. Dikkatle kızarttım ve gönderdim. Bu kadar ince bir patatese çatal batırması imkânsızdı. İzlemek üzere mutfaktan çıktım. Epey keyifli olacaktı seyretmesi. El mi yamandı, bey mi!

— Efendim, resmen geri ateş etmişsiniz. Koskoca restoranda elle yemek onu epey zorlamıştır, değil mi?

— Öyle tahmin ediyordum. Ama adam önce tadına baktı sonra iki eliyle yemeye başladı. Lezzetine bayılmış gibi görünüyordu. Tüm mutfak ekibi olarak ağzımız açık kaldı. Bu olaydan sonra Saratoga Cips’ini üretmeye başladık. O günden beri de devam ediyoruz.

— Hakikaten ben de bayıldım bu lezzete efendim. Rağbet görüyor mu?

— Evet, Saratoga’nın vazgeçilmezi oldu. Ben de böyle bir durum olacağını tahmin etmemiştim açıkçası.

— Sizi tebrik ediyorum. Bu hikâyeyi sizden duymak dergi okurlarımızı çok sevindirecektir. Belki merak edip buralara kadar gelmek isteyenler de olacaktır. Onlara söylemek istediğiniz bir şey var mıdır efendim?

— Çocukluğumdan beri hiçbir zaman kolayı seçmedim. Bir şefseniz zaten böyle bir seçeneğiniz de yoktur. Buna rağmen işler her zaman yolunda gitmediğinde, yaptığınız iş beğenilmediğinde üzülüp sinirlenebilirsiniz. Sizi zorlayan, sinirlerinizi geren şeylerin sonucunda sizi neleri beklediğini asla bilemezsiniz. Bu yüzden her zaman daha iyisi için çabalayın.

— Çok teşekkür ederim Bay Crum, bana değerli vaktinizi ayırdığınız için. Kim bilir belki bir gün Saratoga Cips’i, Amerika’nın her yerini hatta dünyayı bile dolaşır.

— Hahaha! Neden olmasın!

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page