top of page

KELİMELER

  • Özge Erkal
  • 20 Şub 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Özge Erkal

Editör: Ümmiye K. Dikmen

Şef Editör: Behice Kavak


ree

Günlerden pazartesiydi ve sınıfta yine sınav vardı.

Öğretmen bazen kapıyı aralar bazen de pencereleri açardı. Böylelikle kelimeler hızlı bir şekilde sınav kâğıtlarında yerlerini alır, öğretmenin talimatıyla cümlelere dönüşürlerdi. Elif bu manzarayı bir geçit törenine benzetirdi ve keyif aldığı tek görüntü de bu olurdu.

Kelimelerin sınıfa gelmeden önce yollarını kaybetmeleri ya da uyuyakalmış olmalarını hayal etmek Elif’i her zaman rahatlatırdı. Kelimelerin hafızaları kuvvetli ve uykuları hafif olmalıydı ki bu hayali hiç gerçekleşmezdi. Cümlelerle zırhlanmış birer savaşçı gibi karşısında dikiliverirlerdi.

Öğretmen öğrencilerden sınav öncesi üç şey yapmalarını isterdi. Masaların üzerini boşaltmak, sıra arkadaşınla araya çanta yerleştirmek ve ucu bitmeyen kalemle hazır hâlde beklemek.

Elif her sınavda onlarca kelimeyi israf etmeden öylece otururdu. Aklında onları anlayabildiği bir sürü anın hayali belirirdi. Süzülen harflerle bakışır, kalemin ucuyla oynattığı bir kaç cümleyle sınavı tamamlardı.

İşte o günde farklı bir durum yaşanmadı ve Elif attığı kızgın bakışıyla, kâğıdı öğretmene uzattı. Zilin çalmasıyla sınıf kapısı açıldı ve içeri birisi girdi. Bu kişi Elif’in annesinden başkası değildi.

Öğretmenin annesiyle biten konuşmasının ardından sınıfa yönelmesiyle Elif bir şeylerin ters gideceğinin sinyalini almıştı. Annesi sınıftaki durumunu merak etmiş olmalıydı. Öğretmen yüksek sesiyle sınıfı ele geçirir vaziyette dilinden şu kelimeleri döktü.

“Çocuklar! Siz hiç Elif’in sınav kâğıdını doldurduğuna şahit oldunuz mu?” deyiverdi. Etraftaki düşmanca sessizlikten sonra bütün öğrenciler hep bir ağızdan “HAYIRRRRR!” diye bağırdı.

O anda bütün kelimeler duvarlarda yankılanan seslerin etkisiyle bir araya gelip Elif’in kafasında toplandı ve bir dağ oluşturdu. Elif birden bu ağırlığın altında ezildikçe ezildi ve sıranın üzerinde küçücük kaldı. Sesi çıkmadığı gibi görüntüsü de tıpkı o çok sevdiği minik bibloları andırmıştı. Öğretmenden kendisine doğru gelmeye devam eden harfler topluluğu onu sağa sola savurup, sıranın üzerinde kalmasını engelledi. Ardından yere düşüverdi. O kadar ufalmıştı ki, sırasına çıkmayı bir türlü başaramadı.

Neler oluyordu? Her şey korkutucu bir hâl almaya başladı. Elif o an için bambaşka bir yerde olmayı hayal etti. Kelimelerin yüzünü okşadığı ya da saçlarına dokunduğu bir yer hiç de fena olmazdı. Onları anlayabilseydi bunlar olur muydu diye düşündü.

Öğretmeninin ve arkadaşlarının ona fırlattığı kelimeler, iyi olmayan kelimeler olmalıydı. Çünkü Elif’e iyi gelmemişti. Belki kötü kelimeler, iyi kelimeleri saklamıştı ve bugün sınıfa gelememişlerdi. Bunu Elif’in bilmesi zordu. Onlarla arası hiç iyi olmamıştı ki.

Onun kelimeleri anlayamadığı gibi kimse de onun içinde hissettiklerini anlayamadı. Genelde de böyle olmaz mıydı? Bir kitabın içinden çok kapağına bakmak çok daha kolay olurdu.

Kalbi haksızlığa uğramış hâlde eve geldiğinde bir daha asla kelimelerin kendisini yenmesine izin vermedi. Ne mi yaptı?

O gece ve diğer tüm gecelerde bütün vaktini, odasının içine girmesine izin verdiği kelimeleri tekrar tekrar okuyarak, hafızasındaki odacıklara kapattı. Onlara orada rahat etmeleri için çok nazik davrandı ve her gece onları ziyaret etti. Başlarda çok zorlandı ama pes etmedi. Okudu, okudu, okudu. Bıkmadan, sıkılmadan.

Uzun hem de çok uzun bir zaman Elif sadece kelimeleri ezberledi. Hafızasında kalsınlar, onu tanısınlar ve hiç gitmesinler diye uğraştı. Okundukça onlarda nereden geldiklerini unutmuş, Elif’in hafızasına yerleşmişlerdi.

Sınavlardaki kelimeler, hafızasındaki kelimelerle birbirlerini tanıyıp çabucak bir cümle hâline gelir olmuştu. Kendisine fırlatılan kötü kelimelere karşı iyi kelimeleri kullanıp, küçücük kalmaktan kurtulmuştu.

Bazen kötü hissettiğimiz zamanların sonunda iyi şeyler olabilir. Tıpkı Elif’in yaşadığı gibi. Kötü kelimelerin onun iyi olanları tanımasını sağladığı gibi.

Sonra bir gün o kelimeler anlamlarını da açmaya başlayacaktı Elif’e. Ama Elif’in bundan haberi yok. Siz de söylemeyin olur mu? Sürpriz olsun.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page