top of page

KARA KIZ

  • Elif Yüceer
  • 20 Şub 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Elif Yüceer

Editör: Deniz Karakelle

Şef Editör: Behice Kavak


ree

Okuldan hıçkırıklar içinde geldi Kara Kız.

Elinde bir makas, saçına yapışmış bir sakız.

Ceylan bakışlı, sarı saçlı ablası;

Kıs kıs güldü, dedi, “Hâlin ne acınası!”

“Ne varmış hâlimde sen kendine bak!”

Ablası gülerek devam etti.

“Kara Kız saçında sakızla oldun biraz ak.”

Kara Kız cık cık ederek saçıyla uğraştı.

Kara Kız lakabı da iyice yapıştı.

Yüzündeki ifadeden belliydi lakabı, sarmıştı karayı.

Saçlarının dibine çoktan atmıştı sakız, oltayı.

Esmer kız demek varken niye Kara Kız?

Beyaz yüzlü, sarı tenlide bu kadar görünmezdi sakız.

Doğduğundan beri Kara Kız diye sevdiler,

Güzel sevgilerine kara kelimesini gölgelediler.

Kara Kız demesinler diye yüzüne sürdü beyaz krem,

Ablası yine güldü ve dedi, “O sürdüğün merhem.”

Utanılacak bir şey yapmıştı yine, kendini hissetti küçük karınca.

Ablası bembeyaz bir kuğu gibi duruyordu her baktığında.

Bu durumdan kurtulmak için aradı ne çareler.

Bütün dünya rengârenkken, küsmüştü sanki Kara Kız’a renkler.

Her şeyin bir çaresi vardı elbet.

Dermansız kolay mı yaşamak; başında bunca dert.

Sık sık nefes alırken ablası, izledi Kara Kız’ı

O doğmadan hayatı, sanki daha rahattı.

Kara Kız’ın elleri buğday, gözleri badem.

Saçları kıvır kıvır, sanki işlenmemiş maden.

Bir gün Kara Kız, ablası ve annesi otururken evde;

Yeni taşınan komşu geldi, elinde kekle.

Annesi karşıladı kapıda, Kara Kız da peşinde;

“Nur yüzlü kadın,” dedi teşekkür ederken keklere.

Kara Kız merak etti, ne demek nur yüzlü.

İnternete baktı hemen; nur, ışık, aydınlık, parıltı… Düşündü.

Belki derdine çareyi, yeni komşuda bulacaktı.

Belki onun sayesinde, Kara Kızlık’tan kurtulacaktı.

Bir plan yaptı hemen; güzel hediyeler hazırladı.

Onunla sohbet ederek, nurlu yüzün formülünü alacaktı.

Elinde bohça, güneş tepedeyken koyuldu yola.

Zili çalarken, Kara Kız’dan kurtulma hayali, koştu sağa sola.

Nur yüzlü komşu, kapının anahtarını çat çat ederek açtı.

Kocaman gülümsemesi ile bütün karanlıklar aydınlandı.

Komşu hediyeyi çok beğendi teşekkürler etti.

Üç dereotlu poğaça ve kocaman bardakla, üç portakal suyu ikram etti.

Kara Kız poğaçayı aldı eline, nur yüzlü komşuyu izledi.

Bir ara zil çaldı, ekmek istedi biri.

Yeni komşu; ekmeğin yanında biraz para, biraz da köfte getirdi.

Başka biri belirdi kapının eşiğinde, elinde boş tencere.

Dün gece getirdiğin çorba, ne iyi geldi dertlere.

Yeni komşu döndü Kara Kız’a, “Sen ne güzel bir kızsın,”

“Saçların, gözlerin, ağzın… Sanki içi bal dolu fındıksın,”

Kara Kız’ın gözleri, fal taşı gibi açıldı.

Yüzündeki gülücükler, evin duvarlarına saçıldı.

Kara Kız’ın misafirliği neşe ve heyecan ile geçti.

Yeni komşu hem eğlenceli hem de gezmeyi seven biriydi.

Afrika’da su kuyuları açmış, Myanmar’da yetim başı okşamış, Kudüs’e umutlar dağıtmış.

Söz verdi bize de ülkemizdeki yardım yaptığı yerlere bizleri de götürecek.

Yaşlılara ve kimsesizlere ziyaret; ihtiyaç sahihlerine ziyafet; kedi ve köpeklere; mamalar verilecek.

Kara Kız, nur yüzlü olmanın formülünü buldu mu bilinmez.

Ablası olarak, Kara Kız dememeyi öğrendim, artık söylenmez.

Kıskandım belki onu doğduğunda, çok tatlıydı.

Farklı hayatlara dokundukça, kardeşliğimiz tatlandı.

Nur yüzlü kardeşim! İyilik yolunda en yakın arkadaşımdı.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page