HİKÂYE KOLEKSİYONCUSU
- Esra Bahadır
- 19 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023
Yazan: Esra Bahadır
Çizer: Seval Sayın
Editör: Edanur Kaya
Şef Editör: Behice Kavak

— Hoş geldin, safâ geldin! Söyle bakalım kimsin, necisin?
Kısa bir sessizliğin ardından hancı lafına devam etti.
— Niyetim rahatsız etmek, yormak değildir beyim. Kime aş ettiğimi kime hizmet ettiğimi bilmek isterim. Ben bir garip esnafım. Bu hana uğrayan, karnını doyuran, konaklayan kişilerin hikâyelerini dinlemeyi pek severim.
— Asıl adım Derviş Mehmed olsa da halk arasında Evliya Çelebi olarak bilinirim. Tebaası olduğum sultanların yanında bazen görev icabı bazen de yol arkadaşlığı ile diyar diyar gezer, müşahede ettiklerimi defterime kaydederim.
— İsmini ve namını çokça işittim. Seninle hasbihâl etmek keyifli olacağa benziyor. Sahi seyyah olmaya ne zaman karar verdin?
— Kendimi bildim bileli seyahat etmeyi, yeni yerler keşfetmeyi çok seviyor ve gezip görme tutkusunu içimde taşıyorum. Ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim bu istek hep benimle geldi.
— Etkilendiğin ya da seni bu konuda etkileyen bir şey oldu mu?
— İlk seyahat heyecanımı babamdan alsam da beni asıl etkileyen bir rüya oldu. Bir gün rüyamda Ahi Çelebi Camii’nde Hz. Muhammed’i (sav) büyük bir kalabalığın ortasında gördüm. Yanına gidip elini öptüm. “Şefaat ya Resulallah!” diyeceğim yerde, heyecan ve dil sürçmesi ile “Seyahat ya Resulallah!” deyiverdim. Bunun üzerine Hz. Muhammed bana şefaat, seyahat ve ziyaretin müjdesini verdi. Orada bulunan ashabının da duasını aldım.
— Eğitimli ve kendini birçok konuda geliştirmiş olman bu seyahatleri daha anlamlı hale getirmiş olmalı. Sahi küçüklükten itibaren nasıl bir eğitimden geçtin?
— İlk eğitimimi babamın yanında hat, tezhip ve nakış sanatlarını öğrenerek tamamladım. Sonrasında ise Şeyhülislam Hamid Efendi Medresesi’nde yedi yıl süre eğitim aldım. Evliya Mehmed Efendi’den hıfza çalıştım. Sonrasında eğitimime Enderun’da devam ettim.
— Asıl eğitim Enderun’da alınan olmalı değil mi?
— Evet çok kapsamlı bir eğitim sürecinden geçtiğimizi söyleyebilirim. Fen, matematik ve coğrafya eğitimi, beden eğitimi, uygulamalı idari işlerin eğitimi, yeteneğimize göre sanat eğitimi, İslami bilimler, dil eğitimi gibi konular üzerine ağırlık veriliyor.
— O hâlde birçok dil biliyor olmalısın. Bunların hepsini sarayda mı öğrendin?
— Osmanlı Türkçesi temel olmak kaydıyla Arapça, Farsça, Rumca dillerini Enderun’da; Latince ve Yunanca’yı babamın arkadaşı Simyon Usta’dan öğrendim. Ayrıca gittiğim her yerde insanlarla iletişim kurabilmek için dillerini az da olsa öğrenmeye gayret ettim.
— Seyyah olmak belli bir varlık sahibi olmayı da gerektiriyor. Peki geçimini nasıl sağlıyorsun?
— Varlıklı bir ailede yetiştim. Gittiğim yerlerde yanımda bana hizmet eden uşaklar var. Ancak bunun dışında zaman zaman mektup götürmek, köyleri tahrir etmek, vergi toplamak gibi görevleri de kabul ediyorum. Ayrıca katıldığım seferlerde payıma düşen ganimetler ve satışlardan elde ettiğim kârlar da bana kazanç sağlıyor.
— Hiç evlilik düşündün mü?
— Elbette düşündüm ama seyahat etmekten buna fırsat bulamadım.
— Gezdiğin, gördüğün yerleri bir gün eser olarak sonraki dönemlere zenginlik olarak kazandırmak ister misin?
— Aslında gördüklerimi kaydetmeye ilk seyahatim İstanbul ile başladım. Ömrüm el verirse seyahatlerimi tamamlamaya yakın, yazdıklarımı eser olarak ölümsüzleştirmek isterim.