top of page

GÜLÜMSE ÇEKİYORUM!

  • DİLARA UYSAL YURTSEVER
  • 19 Şub
  • 3 dakikada okunur

YAZAR: DİLARA UYSAL YURTSEVER

EDİTÖR: GAMZE GÜNEŞ

ÇİZER: RÜMEYSA GEDİK



ree

—Kızım hadi, çıkıyoruz.

—Ama ben gelmek istemiyorum.

—Bunu konuşmuştuk değil mi Zehra? Neden bu kadar inat ediyorsun anlamıyorum kızım. Altı üstü okul için bir tane vesikalık fotoğraf çektireceksin.

—İyi de babacığım, sana anlattım. Hatta bu anlatımımı görsellerle bile destekledim. Sana birçok fotoğraf gösterdim. İnsanlar böyle fotoğraflarda sahici bir şekilde gülümsemiyorlar. O sırada öyle gerektiği için gülümsüyorlar. Ben bunu reddediyorum! Gülmek için bir sebebim yoksa orada numaradan gülümseyemem.

—Seni anlamaya çalışıyorum ama bu fotoğrafı çektirmen gerekiyor. Orada birkaç saniye gülümseyivermekten ne çıkar?

—İnsan mutlu olduğunda gülümser. Bak mesela annemle sen. Düğün fotoğraflarınızda ne de içten gülmüşsünüz. Çünkü o sırada çok sevinçliymişsiniz. Ya da senin üniversiteden mezun olduğun gün ya da beni kucağınıza ilk aldığınız an… Bunlar gerçek fotoğraflar. Bir de zorunluluktan çektirdiklerimizi düşün, hiç gerçek değiller. Böyle olsun istemiyorum.

—Pekiii, o zaman şöyle bir şey mi yapsak? Imm… Fotoğrafçı yakın sayılır. Yürüyerek gidebiliriz. Evden çıkıp fotoğrafçıya yürüyene kadar mutlu olup gülümsemeni sağlayacak bir şeyler bulabilecek misin, bir bakalım. Etrafımıza biraz daha dikkatle bakarız, bulursan istediğin gerçekleşmiş olur. Ama bulamazsan da yapacak bir şey yok, denemiş olacaksın. Kabul mü?

—Tamam, kabul.

Evden çıktılar. Zehra çektireceği fotoğrafta içten bir gülümseme yakalayabilmek için yürürken çevredeki her şeye dikkatle bakıyordu. Yüzünü tam anlamıyla gülümsetecek bir sebep arıyordu.

Ah! Kendisine doğru pıtı pıtı nazik adımlarla koşarak gelen bir kedi yavrusu muydu o? Gözlerini kısıp tekrar baktı. Evet, evet! Bir kediydi bu! Turuncu beyaz tüyleri olan güpgüzel bir kedicikti. Kediye doğru adımlarını hızlandırdı. İçi kıpır kıpır oldu. Ama o da ne? Zavallının kuyruğuna iple teneke kutu bağlamışlardı. Böyle bir kötülüğü kim yapardı ki? Babasıyla kediciğin kuyruğundaki tenekeyi çıkardılar, marketten salam alıp beslediler. Masum bir hayvana böyle bir şey yapılması onu çok üzmüştü. Yürümeye devam ettiler. Zehra’nın morali bozulsa da kendini bir gülümseme sebebi bulmak için içten içe motive etti.

Biraz daha ilerlediklerinde yoğun trafikte karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı bir teyze fark ettiler. Arabaların hiçbiri durup yol vermiyordu. Hemen teyzenin yanına gidip ona yardım etmek istediler. Kolundan tutup karşıdan karşıya geçireceklerdi. O esnada bazı arabalar yoldan çekilmeleri için arka arkaya kornaya basmaya başladı. “İnsanlar neden bu kadar sabırsız?” diye düşündü ve bu duruma da üzüldü.

Artık ümidi tükeniyordu. Sanırım bir sebep bulamayacağım, dedi. Giderkennn… Mis kokulu simitlerin olduğu bir tezgâh gördü. Babasına canının simit çektiğini söyledi, almak için o tarafa yöneldiler. Baktılar ki simitleri satan gencecik bir çocuk. Babası bu çocukla biraz sohbet etti. Zehra, çocuğun simit satmak zorunda olmasına oldukça üzüldü.

Fotoğrafçının kapısına geldiler. Zehra’nın içi buruktu çünkü buraya gelene kadar içten bir gülümseme sebebi bulamamıştı. Ne yapacağını bilemeden stüdyoda bulunan fotoğraf makinesinin karşısındaki koltuğa oturdu.

—Yüzün asık Zehracığım, gülümsemek için bir neden bulamadığını mı düşünüyorsun?

—Evet, babacığım. Baksana kuyruğuna teneke bağlı bir kedi, başka insanlara tahammülü olmayan diğer insanlar ve maddi durumu iyi olmayan bir çocuk gördük. Anlaşılan ben de yüzüme sahte bir gülümseme kondurmak zorunda kalacağım.

—Bence meselelere başka bir yönden bakmayı denemelisin. Şimdi tekrar düşünelim. Bir kedi gördük ve hâline üzüldük. Ama aynı zamanda bu kediciği sevdik ve onun karnını doyurduk. Tabii onu tenekeden de kurtardık. Bunlar iyi şeylerdi. Sonra, yaşlı bir teyze karşıdan karşıya geçerken arabalardakiler ona korna çaldı. Fakat biz ona rast geldiğimiz için yardımcı olabildik ve bize booolca teşekkür etti. En sonunda da genç bir çocuğun okuldan sonra simit satmasına üzüldün. Ancak ben onu ve ailesini tanıyorum. Hatta gördüğün gibi kısa bir sohbet de ettik. Bu genç arkadaş zannettiğin gibi mecburiyetten değil, aksine hayatta biraz tecrübe kazanmak için bunu yapıyor. Anne ve babası da çok hoş insanlar. Çiçek kızım, bazen olumsuzluklarla karşılaşabiliriz. Fakat olayların mutlaka olumlu yanları da vardır. Onları görmek için gayret etmeliyiz. Böylece gülümsemek için her zaman güzel nedenlerimiz olur.

—Haklısın babacığım. Mutlu olmak için hayatta karşımıza ne çok şey çıkıyormuş meğer.

Bunları söylerken Zehra’nın yüzünü kocaman bir gülümseme aldı. Tam da o anda fotoğrafçı deklanşöre dokunuverdi.


 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page