Gizemli Pamuk Şeker Ormanı
- Burak Sazak

- 18 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur
Yazar: Burak Sazak
Editör: Gamze Güneş

Biz iki gezginiz. Eğleniriz gezeriz, ormanları severiz.
Düdüüüt düt düt bizi hayallerimiz kadar büyüt.
Merhaba Sevgili Orman Güvenlik Görevlileri, yine sizlerle karşılaştık.
Parolamız: Düdüüüt düt düt bizi hayallerimiz kadar büyüt
Hayır bilemediniz, dedi görevliler.
Ama nasıl olur hep böyle dediler.
Bugüne kadar bu parola ile ormana girdiler
Bu işte bir sır mı var hemen çözmeliler.
Birden gökyüzünde devasa bir uğur böceği göründü.
Uğur böceği, bu ormanın sahibi benim, herkes giremez diye övündü.
Bedenimiz heyecana büründü.
Korkularımız bizle süründü.
Nefesimiz binlerce balon şişirmiş gibi bitti.
İçimizi sanki davul gümbüdü güm güm diye eritti.
Gezgin uçurtma uçurduğun gibi koş koş diye her yeri inletti.
Arkamızdan da gelen görevliler bizi terletti.
Bir an önce ormana ulaşmalıydık.
Çünkü koştuğumuz için enerjimiz şeker gibi bitti kalmadı artık.
Gezginle cebinden yiyecek bir şeyler çıkardık.
Lezzetin tadına doyamadık.
Görevliler birden koşmayı bıraktılar.
Sağa sola bakmaya başladılar.
Nereye gittiniz heeey hey, dediler.
Çıkarsanız size şeker veririz, neredesiniz? Diye seslendiler.
Aslında biz önlerindeydik görmediler.
Gezgin görünmezlik karışımlı çikolataları yanına almış meğer.
Buna sevindik ve parolamızı söyledik birer birer.
Düdüüüt düt düt bizi hayallerimiz kadar büyüt...
Parolayı söyler söylemez büyücü otu yerden çıkarak gökyüzüne ulaştı.
Üzerimize simli tohumlar saçtı.
Birden orman çok farklılaştı.
Ağaçlar hayallerimizdeki gibi sınırları aştı.
Bak burada pamuk şeker ağacı.
Burada lolipop bitkisi, şurada çikolatalı kestane ağacı.
Orada pudingli bisküvi tarlası ve daha fazlası...
Hepsini birden gördü devin aynası.
Gezgin'in gözleri büyüdü de büyüdü.
Bütün bitkilerden yemek istedi büyülü büyülü.
Evimize götürmek için Gezgin'le sepet yaptık süslü mü süslü.
Benim sepetim ile Gezgin'in sepeti aynı sümbüllü.
Sepetime sığacak kadar tüm bitkilerden azar azar doldurdum.
Birazcık da alıp hapur hupur mideme savurdum.
Oh, mis gibi oldu ama yoruldum.
Sonunda Gizemli Orman’a kavuştum.
Gezgin ise bütün bitkilerden çokça topladı da topladı
Hiçbiri de sepetine sığmadı.
Hangisini nereye koyacaktı şaşırdı kaldı.
Bir o tarafa bir bu tarafa koştu afalladı.
Kafası da olmuştu çorba gibi karışık.
Hepsini istiyordu ama hiçbirini alamıyordu ne yazık.
Birden görünmezlik iksiri bozuldu çok şaşırdık.
Görevliler bizi fark etti aman kaçmalıydık.
Hemen sepetimizi alıp sırlı uçan halıya bindik.
Engelleri aştık çabucak eve geldik.
Sepetleri bir bir inceledik.
Benim sepetim dolu Gezgin de ise yoktu bir tane bile meyvecik.