GELECEĞİN ÇOCUK KİTABI YAZARINA

Yazar: Tuğba Mercan

Editör: Gülşah Sarı

Sabahları nasıl uyanıyorsunuz? Yok yok, şöyle sorayım, hangi güç sizi yataktan kaldırabiliyor? Çalar saat, çocuğunuz, komşunuzun kapı gıcırtısı, işe geç kalma korkusu… Şaka bir yana cevabınız ne olursa olsun sizi uyandıran ya da uyandırmak zorunda bırakan bir sebep her zaman vardır. Ama söz konusu bir yazarsa -hele ki bu kişi çocuk edebiyatı yazarı ise- onu ne uyandırabilir? Tamam, çok bekletmeden ben söyleyeyim. Ya ona rüyasında bir ilham perisi gelmiştir ve peri kaçmadan kâğıda dökmelidir düşüncelerini ya da bir arkadaşı daha önce okumadığı bir kitapla karşısına çıkmıştır. Tamam, üçüncü bir seçenek de olabilir. Ama bu ikisi daha olası. Eh! Artık siz de çocuk edebiyatı yazarı olma yolunda ilerlediğinize göre böyle uyanmaya hazır olun deriz.

“Zaten benim Kocaayak Dergisi’nde pek çok öyküm, yazım yayımlanıyor ve yazdıkça kendimi geliştiriyor, kalemimi kuvvetlendiriyorum. Ayrıca çokça çocuk kitabı okuyorum,” diyebilirsiniz. Ama bunları destekleyecek şeylere de ihtiyacımız olabilir.  Peki, “Çocuk edebiyatı yazarları neler yapıyor? Ya da başka ne yapabilirim?” derseniz onların sırlarını madde madde açıklıyorum! Öhö öhö!

Madde 1- Kendiniz olun, doğal olun. Çocukların gözleri keskindir, doğal ve samimi olan bir yazarı hemen fark ederler.

Madde 2- Okuyun, farklı farklı türde çocuk kitapları, hikâye, masal, şiir gibi pek çok türde okumalar yapın.  Ayrıca, “Kitap Tahlil Kartları” da bu konuda işinize yarayacaktır.

Madde 3- Yazın. Her gün pratik yaparak yazma çalışmaları yapın. Yazdığınız yazıya âşık olduktan sonra bir saat bekleyin, sonra tekrar okuyun. Yazınıza hâlâ âşıksanız bir gün sonra tekrar okuyun. Durum vahimse bir hafta sonra tekrar okuyun. Hâlâ sevginiz ilk günkü gibiyse bir de bir editörün elinden geçse fena olmaz.

Madde 4- Kendinizi besleyin. Tamam, çikolata ve kahve de güzel. Ama bilgi edineceğiniz ne varsa-tarih, sosyoloji, ansiklopedi ya da başkaca ilginç konular- okuyun, belgesel, animasyon ve sinema filmi izleyin. Bunlar yazılarınızı zenginleştirir.

Madde 5- Not alın. Aklınıza gelen tüm ilham fikirlerini yazın. Hangisinin sizi yaratıcı bir öyküye götüreceğini bilemezsiniz. Öyle ki ilham perisi masanıza gelerek, “O kadar çok çağırdın ki dayanamayıp geldim!” desin.

Madde 6- Öğrenin. Her gün yeni kelimeler öğrenmek için Türkçe sözlük veya telefona yükleyeceğiniz sözlük uygulaması çok işinize yarayacaktır. Tabii, “Etimoloji Kartları” da faydalı olur. Bu sayede hikâyelerinizdeki karakter isimleri ve yazı dili zenginleşecektir.

Madde 7- Çatıştırın. Gerçek insanları değil tabii ki, hikâyedeki karakterleri.:) Hikâyelerdeki çatışmayla beraber amaç ders vermekten ziyade vurgulamak istediğiniz mesajı eğlendirirken bir tohum misali yazıya gömebilmek olmalıdır. Bir gün mutlaka filiz verir. 

Madde 8- Çocuğun dilinden anlayın. Onların hayal gücü ve dünya algısından yararlanabilirsiniz. Sohbet edip sorular sorun, emin olun onlardan çok farklı fikirler çıkıyor. Ayrıca onları gözlemleyip oyunlarına katılabilirsiniz. 

Madde 9- Yönlendirin. Farklı alanlara ilgi duyun veya rotanızı farklı yerlere çevirin. Sabun yapımı, resim, müzik aklınıza ne gelirse ya da size ne iyi gelirse deneyin. Seyahat ederek başka yerleri keşfetmek, sahilde yürümek, doğanın sesini dinlemek. Bunlar hem size nefes aldırıp huzur verecek hem de yazı içeriği için bir sürü malzeme toplamış olacaksınız. Ayrıca bir valiz dolusu ilhamla eve döneceğinize garanti verebilirim. 

Madde 10- Dertlenin. Bunun için arabesk dinlemenize gerek yok. Yani çocuklara fayda sağlayacağını ya da onların ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz her dert, güzel bir öyküyle devaya dönüşebilir. Örneğin yazar Tuğba Coşkuner, “Duvarın Ardı” kitabını çocuklara nükleer savaş çıkacak korkutması çok yapıldığı için yazmıştı. Çünkü onların geleceğe umutla bakmasını hedefliyordu. Ki bu hedef ona ödül bile getirdi.

İlham dolu bir gün isterseniz ya da “Yazamıyorum!” diye bir endişeniz varsa yeni çocuk kitabınızın çıktığını, çocuklarla söyleşi yaptığınızı hayal edin ve yukarıdaki maddelere bir göz atın yeter. Ha! Bir de, “Hadi gel mantı, yaprak sarması, börek yapacağız!” diyenler olursa onlara direnin ve ciddiyetinizi takınıp, “Ben çocuk öyküsü yazacağım!” deyin. İlham ve sevgiyle kalın.