EN DOĞRU ARKADAŞ
- Hacer Vural
- 18 Şub
- 4 dakikada okunur
YAZAR: HACER VURAL
EDİTÖR: GAMZE GÜNEŞ

“BEN BİR DOORUARKADAŞ’IM.
ZORBALIK YAPMAM.
ZARAR VERMEM.
YALAN SÖYLEMEM.
GÖZ DİKMEM, ÇALMAM YA DA
KISKANMAM.
BEN SİZİN KUSURSUZ
ARKADAŞINIZIM.
SİZİN
BİRİCİK
DOORUARKADAŞINIZ.”
Her konuda yanınızda olacak, sizi yargılamayacak hatta istediğiniz fiziksel özelliklere sahip olacak bir arkadaş. Aslında ilk duyulduğunda çok cazip gelen bu fikir, ardından gelen tek şartla cazibesini yitirip yerini derin bir sessizliğe bırakıyor. Bu şart ne olabilir ya da sen, ne olsa kabul etmezdin? Seninle aynı türden olmayan biriyle arkadaş olabilir misin? Peki, ya bu bir robotsa? Fikrin değişir miydi?
Arkadaşlarımız, ailemiz haricinde bizi karşılıksız seven, seçebildiğimiz ailemiz olan kişiler değil midir? Bazen ailelerimizden çok onlarla vakit geçirdiğimiz günler olur. Yeni bir ortama girildiğinde yalnız kalmak çoğumuzun korkulu rüyası olsa gerek. Yemek masasında tek kalmak, “Nasılsın?” diye sorulmamak yahut çeşitli özelliklerinde dolayı zorbalığa maruz kalmak olaylara dışarıdan üçüncü bir gözle bakmaya sebep olur. İşte, tam da böyle bir konunun içine bizi sürükleyen bir macera “En Doğru Arkadaşınız” kitabı.
İngiliz Kirsty Applebaum, bir çocuk edebiyatı yazarıdır. İlk romanı “The Middler”, 2019'da Nosy Crow tarafından yayımlandı ve “Waterstones Çocuk Kitapları Ödülü” ile “UKLA Kitap Ödülü” için kısa listeye alındı. Dilimize de kazandırılan bu kitabın Türkçe adı, “Ortanca”. Söz konusu iki eser de Genç Timaş etiketi ile okurların beğenisine sunuldu. İnceleyeceğimiz eser olan En Doğru Arkadaşınız’ın kapak tasarımı Sam Kalda’ya ait. Çizer, kahramanımız Ivy’nin çokça küt saçlarını vurgulayan bir görsel ile okuru karşılıyor. Az ve öz şekilde tasarlanan kapak, bir yandan içerik hakkında ipucu verirken diğer yandan yapay zekâ konusunda çoğunluğun zihnini meşgul eden “Peki ya duygular?” sorusunu kitabı eline alan okura anında aktarıyor.
Ailesi, ana karakterlerimizden biri olan Sarah’a yalnız kalmaması için sıra dışı bir arkadaş alır: Doğru Arkadaş! Kıskanmayan, yalan söylemeyen, zorbalık yapmayan bu arkadaşın bir farkı vardır, o bir robottur. Sarah, robotu ile arasındaki bağı güçlendirerek ona “Ivy” ismini verir. Paylaştıkları zaman arttıkça Sarah, Ivy’e bağlanmaya başlar, Teknolojik Aletini Okula Getirme Günü’ne Ivy’i götürmek ister. Böylece Ivy ile birlikte okulda çok popüler olacak ve herkes onun arkadaşı olmak isteyecektir. Ancak işler beklediği gibi gitmez. Ivy, Sarah tarafından şekillendirilen bir robot olduğu için yanlış kararlar birbirini takip eder. Herkes Sarah’a, ondan kurtulması gerektiğini söylese de tıpkı Ivy’in insani duygular hissetmeye başlaması gibi, Sarah da Ivy’e karşı hisler geliştirir ve onu gerçekten sevmeye başlar. Bu yüzden onu iade etmekten kaçar. Sımsıcak hikâyesi ve replikleriyle okuru içine çeken eser dostluğu sorgulatırken güncel bir konu olan yapay zekâ ve robotlara farklı bir açıdan değiniyor. Kitabın bir robotun gözünden yazılması da kitabın biricikliğini koruyor. Kitabı okurken kendinize yer yer, “Robot bir arkadaş kabul eder miydim?” sorusunu sormadan edemiyorsunuz.
En Doğru Arkadaşınız’ın temasına çokça benzeyen 2021 yapımı “Ron's Gone Wrong”, Türkçeye Robot Ron: Bir Sorun Var adıyla çevrilen bir animasyon film. Okuldaki diğer çocuklarla sosyalleşme problemi yaşayan ve göçmen bir ailenin oğlu olan Barney için günler biraz yalnız ve mutsuz geçmektedir. Bütün çocuklarda, tüm dünyada büyük ilgi gören ve internetle uyumlu çalışan son teknoloji ürünü robotlar varken babası ve büyükannesiyle kıt kanaat yaşayan Barney’in robotu yoktur. Buna üzülen babası, yaş gününde bir sürpriz yaparak defolu bir ürünü, el altından ucuz bir fiyata satın alır. Barney’in “Ron” adını taktığı robot, defosu yüzünden çevrim içi olamamaktadır. Ama yine de Barney ile giderek daha sağlam bir arkadaşlık kurmaya başlar. Bu arada robotları üreten şirkette de iki ortak arasında bir koltuk mücadelesi vardır. Diğerleri gibi kontrol edemedikleri robot yüzünden iki ortağın fikir ayrılığı giderek derinleşecek ve olaylar tırmanacaktır. Hâl böyle olunca iş başa düşer ve Barney, Ron’a “arkadaş olmayı” öğretirken seyirciyi gülümseten bir dostluk da başlamış olur.
Yeniden En Doğru Arkadaşınız’a dönecek olursak kapak görselindeki kalp çiziminin bana hatırlattığı bir başka esere değinmeden geçemeyeceğim. Genç Timaş’ın özenli çalışması ile okuru selamlayan, yazar Kerilynn Wilson’a ait “Kalpsizler” adlı eser. Olumsuz duyguları hissetmemek için tüm insanlığın kalplerini aldırdığı dünyada kalbi olan tek kişi June’dur. Üzerindeki baskı günden güne artan June, bir gün sokakta terk edilmiş bir kavanozun içinde bir kalp bulur ve bu kalple ablasını normale döndürmeyi umar. Kalbini aldırmasına rağmen yeniden hissetmeye başlayan Max ile tanıştığında June, sandığından daha büyük bir sorun olduğunu anlar ve tüm insanlığı kurtarmak için atıldığı maceradan bahseder. Temel de iki eserin konuları farklı görünse de olumsuz duygulardan uzak kalmak için bir robot ile arkadaş olan Sarah ile olumsuz duyguları hissetmemek için kalplerini aldıran insanlardaki mekanikleşme aslında birbiriyle benzerdir. Belki de bizi insan yapan kalbimiz, hissetmemizdir. Kitabı okuduktan sonra farklı yaş gruplarındaki birçok kişiye, “Robot bir arkadaşın olsun ister miydin?” sorusunu sorduğumda aldığım cevaplar tam da bu düşünceyi destekleyici nitelikteydi. Buna ek olarak, çevirisi Elif Nihan Akbaş’a ait olan eserimizde, karakterler arası diyalogda yer yer “bold” ifadeler kullanılsa bile diyalog ayrımının daha net yapılmasıyla genç okurun metne hâkimiyetinin artacağı düşüncesindeyim.
Sözün özü, bir robot hikâyesi çerçevesinde arkadaşlık kavramı incelenirken çeşitli şartlarda ve öğretilerle kurulan dostluğun, “onu olduğu gibi kabul etme” düşüncesine evrilen sürece tanık oluyoruz. Her ne kadar bizi üzen durumlarla karşı karşıya kalsak da ağladığımızda bir arkadaşımızın omzunu paylaşmanın yahut ona sarılmanın yerini hiçbir şeyin tutamayacağını, sevinçlerle üzüntülerin birbirini tamamlayıcı olarak var olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Cahit Külebi’nin dediği gibi:
“Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.”