DOKTOR TARTAR
- Sümeyye Top
- 18 Kas 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023
Yazar: Sümeyye Top
Çizer: Sevdenur Eres
Editör: Fatma Tülin
Şef Editör: Behice Kavak

“Kayıp Aranıyor!
Mahallemizin Diş Doktoru Bay Tartar’dan haber alınamıyor.
Bay Tartar: 1,80 boylarında, esmer, gözlüklü, sakallı, göbekli, mütemadiyen beyaz önlüklü.
Görenlerin derhâl yetkililere haber vermesi önemle rica olunur.”
Hastaların kapıda uzun kuyruklar oluşturması ile “Doktor nerede, hâlâ gelmedi mi, mesai saati başlayalı ne kadar oldu canım, ama pardon benim randevum var,” homurtuları, göğe yükselerek gri bir bulut olmuş, tüm mahallenin üzerini kaplamıştı. Neyse ki birinin aklına gelmişti de doktorun içerde olup olmadığını kontrol etmişlerdi. O günden beri mahallenin her yeri araştırılmış, çevre mahallelere haber verilmiş, ama Doktor Tartar’a hiçbir şekilde ulaşılamamıştı.
Mahalleli diş ağrılarıyla kendini oradan oraya vuruyor, takma dişlerini bulamayan yaşlılar, başkalarının dişlerine hile ve zorbalıkla el koyuyor, çocuklar dişleri için kaçırılma korkusundan parka dahi gitmiyordu. Gece yatarken ağza takılan şifreli kilit üreticileri, açık artırma ile sağlam dişlerini satanlar (kesici dişler süt dişlerine göre daha pahalıydı), mahalle dışından kaçak diş ithalatı yapanlar ve bu kaosa hizmet eden daha nicesi… Doktor Tartar’ın bulunmasını çok da istemiyor, dağıtılan kayıp ilanlarını gizli gizli topluyorlardı.
Aşikâre dağıtılıp gizli kaçak toplanan kayıp ilanlarından biri, esen rüzgârla göğe doğru havalanarak mahalledeki kaostan sıyrılmış, biraz ötedeki dağ köyüne kadar uçmuştu.
Kayalık, bakımsız, sisli bir köy… Öyle sisliydi ki, isminin yazılı olduğu tabela yıllardır okunamadığı için, köyün ismi bile unutulmuştu. Top oynayacak inin cinin bile olmadığı, sessiz ve ıssız bu köyde, kayıp ilanının köyün orta yerine düşmesiyle, bir hareketlenme ve fısıltılar başladı.
Usul bir ayak sesi ve hırıltılı bir nefes duyuldu önce. Yerde duran ilanı, sivri tırnaklı ve tüylü elleriyle uzanıp aldıktan sonra, dudağının kenarında alaycı bir gülümseme beliren kişi, kurt adam sürüsünün lideri Gece’nin ta kendisiydi. Evet, bu köy, kurt insanların kurtlarla yaşadıkları bir köydü. Beraber avlanıp beraber yer, geceleri beraber ulurlardı dolunayın önünde. Kayıp ilanı, Gece’yi yakından ilgilendiriyordu, çünkü Doktor Tartar’ı o kaçırmıştı. Sürüdeki kurtlar ve insanlar, sürekli etle beslenip dişlerini de düzenli fırçalamadıkları için dişleri çürümüş, avlarını tutamaz, tuttuklarını parçalayamaz olmuşlardı. Sonra, Gece bir çözüm düşünmüş ve bizim Doktor Tartar’ı almış gelmişti bir uyku vakti.
Tartar ne olduğunu anlayamamıştı, konuşmayı denemişti ama Gece onu dinlemiyordu. Ücreti karşılığında, bir gün kendi mahallesinde bir gün bu dağ köyünde çalışabileceğini, tüm protez diş malzemelerini kendisinin tedarik edeceğini, ilk muayene ve süt dişi çekimlerini ücretsiz yapabileceğini söylediyse de Gece ikna olmadı. Çürük, sivri dişlerini gösterip hırlayarak, Tartar’ı tehdit etti.
Tartar, “Tamam,” dedi, “Dağın en yüksek yerinde olsun muayenehanem.” Ama Gece, doktorun, “Benden günah gitti, olacakları sen istedin!” diye sessizce söylendiğini duymadı.
Gece ve arkadaşları, dağın en yüksek yerine muayenehaneyi hazırladılar. Gümüş ve demir, bizim kurt adamların vücuduna yara açtığı için, tüm malzemeleri altından yaptırdılar. Tartar bu işe çok sevinmiş, gözleri parlamıştı. Çünkü hazırlıklar devam ederken o da boş durmamış, güzel bir plan kurmuştu.

Muayenehanenin açılışıyla planını uygulamaya başladı. Gelen herkesin, çürük sağlam demeden üç beş dişini çekiyor, kalan dişlerini de törpülüyordu. Çürük dişlerden kurtulunca ağrısı kesilen köy halkı, önce mutluluktan durumu fark etmedi. Nerdeyse tüm köyün azı dişlerini söküp sivri dişlerini törpüleyen Tartar, planının ikinci aşaması için beklemeye başladı. Avlarını parçalamakta zorlanan köylüler, yine Tartar’a gidip “Dişlerimiz kesmiyor, ne gerekiyorsa yap!” diyerek dikildiler kapısına.
Gece ve köylüler, Tartar’ın bulacağı çözümü bekliyorlardı. Tartar, “Size bir ilaç hazırlamam gerekli, ancak elimde yeterli malzeme yok.” diyerek uzattı listeyi bizimkilere. Derhâl işe koyuldu köy halkı. Gece önde onlar arkada, dağ tepe, nehirler, şelaleler, inler, mağaralar… Nerede ne malzeme varsa, toplayıp getirdiler. Tartar kazanı kurdu, bütün malzemeleri kaynattı. Hepsine paylaştırdı. “On gün boyunca sabah akşam içeceksiniz.” dedi. Köylü, on gün boyunca ilacı içti, fakat beşinci günden sonra işler karıştı. Sabah erkenden uyanmaya, geceleri uykusuzluğa dayanamamaya başladılar. Kiminin canı ıspanak, kimininki brokoli istiyordu. Pırasalı kiş tarifleri arar oldular. Meğer doktor, tüm köylüyü hazırladığı karışımla vejetaryen yapmıştı! Tartar, onuncu gün altından bütün malzemelerini topladı ve gizlice köyden ayrıldı. Giderken de sislerin arasındaki köyün tabelasına “Vegan Kurt Köyü” yazdı.