BONİKİ BETERBAŞ
- İklima Yıldırım
- 22 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ara 2023
Yazar: İklima Yıldırım
Çizer: Tuğba Tunç
Editör: Ahmet Çam
Şef Editör: Behice Kavak

Hayalet Boniki Beterbaş erkenden uyumak üzere yatağa girmişti. Tıpkı önceki gece olduğu gibi. Ancak ne kadar erken yatarsa yatsın yeterince dinlenmiş hissetmiyordu. Üstelik sabah uyandığında kendini koridorda boylu boyunca uzanmış hâlde buluyordu. Tavuk çorbasına bazen ufak bir diş sarımsak katardı Boniki. Belki de tüm problem buydu. Doktoru kesinlikle uzak durması gerektiğini söylemişti. Ama ne mümkün tadı enfes ötesiydi.
Gün boyunca insanların rüyalarına girmişti. Onlara uçmayı öğretmeye çalışıyordu. İşi buydu. Ve ona sorarsanız öyle zordu ki kimse hayal dahi edemezdi. Hayaletler hariç.
Bugün birine uçmayı öğretmeye çalıştığına emindi. Ama kimdi, ahh kimdi? Tam olarak hatırlayamadı. Yaşlı bir fırıncının küreğiyle uçtuğu rüya mıydı yoksa? Yok yok o kesinlik değildi. “Bö Böröbünde!” dedi, buldum! Mandala takılmış bezinden kurtulmaya çalışan bir bebeğin rüyasıydı. Öyle komikti ki… Höhöhhö!
Bunları düşünüyordu işte Boniki Beterbaş. Tam da derin bir uykuya dalacaktı kiiiiii ilaçlarını almayı unuttuğun fark etti. “Ah,” dedi sızlana sızlana. “Bir hayalet gibi havada süzülsen de yataktan çıkmak zor iş doğrusu!”
Masaya doğru yürüdü. İlaçlarını ağzına atacaktı ki garip bir şey fark etti. Aynadaki görüntüsüne doğru yaklaştı ve “Ahhh!” diye bağırdı. “Bu benim en en bayıldığım, içinde kaybolduğum, var gibi ama yok gibi pijamam değil!” Onu giymeden uyumak istemiyorum.
Zaten karman çorman olan dolabını karıştırmaya başladı. Her renk ve çeşitte pijaması vardı. Ama o farklıydı. Tıpkı kendisi gibi bembeyazdı. Yalnızca önünde minicik bir kalp bulunuyordu. Ve bu onu mükemmel yapmaya yetiyordu.
Hayalet Ortaokulu mezuniyet şapkasının altına baktı. Görünürlük eldivenlerini, gulyabani kostümünü ve diğer pijamalarını karıştırdı. Her tarafa baktı ama pijamalarını bulamadı. Diğer odalara da bakmalıyım, dedi içinden. Üzerine sirke döktüysem mutlaka havalandırmam gerekiyor. Orada bir yerde olmalı.
Koridordan hızla geçiyordu ki birden durdu. Banyo kapısının üzerine asılmış tuhaf bir not gördü. El yazısı tıpkı Boniki'ninkine benziyordu “Kim benim el yazımı taklit etmeye cüret eder!” dedi.
Notta, “Aynalı odaya gitmelisin,” yazıyordu. “Hah! Parara normaladaaa! Demek hırsız bir hayalet dolaşıyor evimde. Yazımı taklit edip bir de utanmadan pijamamı çalıyor! Ben şimdi ona gösteririm!” diyerek eline koca bir sopa aldı. Ve dikkatle aynalı odaya girdi.

Odanın her yanına baktıysa da görünürde bir şey yoktu. Sırtında parıldayan minik kırmız kalp hariç. Ah şaşkın öcüler adına! Pijaması zaten üstündeydi. Yalnızca ters giymişti. İşte buradasın benim sevimli pijamam, dedi. Demek hırsız benmişim, diyerek gülmeye başladı. Bir o yana bir bu yana doğru kahkaha atarak odasına girmeyi başardı.
Şimdi yapması gereken yalnızca ilaçlarını almak ve pijamasını düzgünce giymekti. Geriye nefis bir uyku çekmek kalacaktı. Tam ilaçlarını ağzına atacaktı ki “O da ne!” Tuhaf bir şekilde aynaya doğru baktı. Bu benim en sevdiğim pijamam değil ki, dedi. Aceleyle dolabına koştu.
Ve zaten karman çorman olan dolabını karıştırmaya koyuldu.