top of page

BİTMEK BİLMEYEN MEŞHUR SORULAR

  • Seher Bozkurt
  • 15 Haz 2024
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Seher Bozkurt

Editör: Sevde Dilruba Ünyeli


ree

“Gel buraya minik kahraman. Anneni mi yoksa babanı mı çok seviyorsun? Büyüyünce ne olmak istiyorsun, dünyayı kurtaran bir süper kahraman mı yoksa gezegenler arası bir maceracı mı? Aaa, dur dur bir dakika, büyümeden önce bir sürü kardeşin olsun ister misin? Eğer kardeşlerin olursa sen onların maceraperest bir kahramanı olup onlara her türlü macerayı yaşatabilirsin.”

Bir bizim adımıza karar vermediğiniz kalmıştı zaten. Bir bu eksikti onu da yaptınız tam oldu. Sorularınız yeterince boğuyordu, hem sorup hem cevaplamanız ise üstüne tüy dikti. Bunun üzerine soruların biteceğini düşünürken oradan bir ses, “Bu çocuk da hiç yaklaşmıyor, sanki Amazon Ormanları’nda kayıp bir maymun,” demez mi. “Dilini mi yuttun minik kahraman? Hiç konuşmuyorsun sanki. Belki de gizli bir süper güç bekliyorsun!”  Ve bir sürü soru cevap daha.

Tahmin edin bakalım ne zaman duyuyoruz biz bu soruları.  Siz söylemeden ben hemen söyleyeyim. Tabii ki en çok bayramlarda. İnsanları anlamıyorum bir araya gelmişken birlikte olmanın mutluluğunu paylaşacakları yere sordukları sorulara bakın. Keşke sadece soru olsa, bir de kendileri sorup kendileri cevaplıyor.  Hâlbuki bunları duyduğumuzda bizler o ortamda durmak istemiyor, bir an önce Tazmanya canavarı gibi kaçmak istiyoruz. İnanın karşılaşmak istediğimiz sorular bunlar değil.  Eğer sizler de merak ediyorsanız hemen söyleyeyim.  Durun durun merak etmeseniz de söyleyeceğim çünkü biz çocuklar bu soruları duymaktan çok yorulduk.

Birincisi, annemizi ya da babamızı tercih etmemiz gerekecek cümleler duymak istemiyoruz çünkü ikisini de seviyoruz. İkisi arasında tercih yapmak zor olurdu. Annem, "Beni mi seviyorsun yoksa babanı mı?" diye sorduğunda, "Tabii ki seni de seviyorum ama benim favori çay tarifimi bilen babacığımı biraz daha fazla seviyorum anneciğim!" demek zorunda kalmak istemiyoruz.

İkincisi, kardeş konusuna gelecek olursak evet tabii ki biz çocuklar çok isteriz ama anne ve babalarımızın bizlere dayanacak enerjilerinin her zaman olduğunu sanmıyorum. Yoksa bütün faturalar biz abilere, ablalara patlar ve işte o zaman evdeki hava buz gibi olur.  O yüzden bırakın onlar karar versin bizler de sadece destekleyelim. Üçüncüsü, biz çocuklar birbirimizden farklıyız. Bazılarımızın bir topluluğa girdiğinde alışma süreci biraz uzun olabilir. Bazılarımız ise hemen ortama ayak uydurur. Bu süreçler hemen etiketleme yapmanızı gerektirmez. Kim bilir belki de alışma sürecimiz biraz uzun olduğu için sonunda ortamın en renkli ve eğlenceli karakteri oluruz, kim bilir!

Bu kadar soru cevaptan sonra gelelim nasıl bir iletişim kurmak istediğimize. Herkese merhaba. Biz çocuklar sizinle konuşurken en çok istediğimiz şey anlaşılmak. Soruları sırf sormak için ya da ortamda değişiklik olsun diye sormayın. Mesela, en sevdiğim oyuncağımı sorsanıza ya da kutu oyunlarımı ya da uyku arkadaşımı! Onlarla nasıl vakit geçirdiğimi sormayı ve en önemlisi, "Hadi hep birlikte oynayalım!" demeyi bir deneyin. Deneyin demişken bir ipucu daha vereyim. Biz kendimizi en çok oyun yoluyla ifade ederiz. Bakın görün, siz de çok eğleneceksiniz. Belki eski günlerinizi bile hatırlarsınız. Hiç de fena bir fikir değil bence. Kim bilir, belki siz de oynamayı ne kadar özlediğinizi fark edersiniz. E hadi ama ne duruyorsunuz? Oynamak için harika bir gün değil mi?

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page