top of page

ANNEM BİR DİNOZOR

  • Tuğba Atlı
  • 8 Ara 2023
  • 4 dakikada okunur

Yazar: Tuğba Atlı Çizer: Ecehan Aslan

Editör: Behice Kavak

Bu sabah her zamankinden daha erken uyandık. İçimde sebepsiz bir mutluluk vardı. Dışarıdaki pırıl pırıl güneş annemde de aynı duyguları uyandırmış olacak ki kahvaltıda aniden pikniğe gitmeyi önerdi.

ree

Hep birlikte hazırlanıp yola koyulduk. Epeyce uzakta, pek kimsenin bilmediği, yüksek çam ağaçlarından gökyüzünü görmekte zorlandığımız harika bir ormana geldik.

1,5 yaşındaki kardeşim Ela’yı babam omzuna aldı ve çevreyi keşfe çıktık. Sanıyorum biraz fazla yürümüş olacağız ki kaybolduk. Annem ve babam bu duruma fazla aldırış etmedi ve nasılsa buluruz edasıyla karşımıza çıkan bir mağaraya bakmaya girdik. Biz karanlıktan içeride ne var ne yok diye anlamaya çalışırken, henüz tam konuşamayan küçük kardeşim; yerden bir şey gösterip, “Danniii Danniii” diye bağırmaya başladı. Bu Danni ne ola ki diye baktığımızda otların arasında irice beyaz bir yumurta gördük. Ne yumurtası olduğuna karar veremeyen, her şeyi keşfe meraklı canım ailem, bu Danni’yi eve götürmeye karar verdi. Zar zor bulabildiğimiz piknik yerimize döndükten sonra, hava kararmadan yola çıkmayı başardık.

ree

Salonun ortasında kendine yumuşak güzel bir yer edinen yumurta Danni, kardeşim Ela’nın yoğun sevgi ve ilgisine maruz kalınca annem onu sarıp sarmalayıp depoya kaldırdı.

Aradan geçen yaklaşık 3-4 yılın ardından hepimiz yumurta Danni’yi tamamen unutmuştuk ki asıl macera şimdi başlıyor, kardeşimle izlediğimiz bir çizgi film bize yumurta Danni’yi hatırlattı. Dışarıdaki soğuk havaya ve yağan kara aldırış etmeden çıkıp evimizin arka bahçesindeki depoya gidip onu bulup getirdik. Annem yine kaldırır korkusuyla kimseye söylemeden odamızda sakladık.

Gece olup uykuya dalmak üzereyken bir çıtırtı duyduk. Rüya mı gerçek mi anlayamadan, uykulu gözlerle şaşmış hâlde bakakaldık. Aynı şaşmış iri iri gözlerle bize bakan, çocuk menüsü oyuncağı gibi ne olduğu belli olmayan, iguana mı kertenkele mi tam karar veremediğimiz bir canlıyla karşılaştık. Kendinden oldukça büyük kafası ve kısa sayılabilecek kuyruğuyla çok sevimliydi. Odada yanan sobanın sıcaklığından etkilenip çatlamış olmalıydı. Çıkardığı garip sesleri susturabilmek için biraz süt getirip içirdik, karnı doyunca uyuyakalan yavru Danni sabahın ilk ışıklarıyla uyandı.

ree

Tabii ki annemlere bir şey belli etmedik ve kahvaltıdan sonra hemen 9 yaşındaki bilmiş kuzenim Eray’ı bize çağırdık. Kuzenim sanki her gün böyle bir durumla karşılaşırmış gibi gayet soğukkanlı bir tavırla bunun, Raptor cinsi yavru bir dinozor olduğunu söyledi. Biraz da internetten araştırma yaparak, annesinin zeolit mi yemiş ne yemişse yumurtanın bu zamana kadar kalabildiğini, bunun normal bir şey olduğunu söyledi. Durumun şokundan henüz çıkamamıştık ki 65 milyon yıl önce nesli tükendi diye bildiğimiz bebek dinozorumuzla, odamızda gizlice yaşamaya başlamıştık bile.

Adına Danni demeye devam ettiğimiz yeni ferdimize, iyi bir dinozor nasıl olunur, nasıl ses çıkarmadan durulabilir gibi çeşitli küçük eğitimler vermeye başladık. Kuzenim Eray da her gün gelerek, bilgin bir dinozor terbiyecisi gibi bize yol gösterdi. Dinozor serisi oyuncaklarını da odaya süs olarak koydu ve Danni’ye aralarında kıpırdaman nasıl duracağını öğretti. Gelirken de yemesi için çeşitli taze otlar getirmeyi ihmal etmedi.

Gündüzleri annem ve babam işte olduğu için fazla sıkıntı yaşamadık. Yiyeceklerini koyup biz de okula gidebildik ama akşamları işimiz biraz daha zordu. Çıkardığı sesleri bastırabilmek, kimse yokken mutfaktan aşırdığı ısırılmış meyveleri, döke saça yediği yemekleri açıklamak, gerektiğinde suçu üstlenmek bizi epey zor durumda bırakıyordu. Tuvalet eğitimini de tam başaramadığımız için sürekli temizlik yapmak da işin en zor kısmıydı.

Artık anne babamıza söylememiz gerektiğine karar vermiştik ki diğer odadan annemin çığlığına koştuk. Kıpırdayan ve ses çıkaran, oyuncak sandığı dinozoru gördüğünde neye uğradığını bilememişti. Babam refleksle Danni’ye vurmaya başlayınca zar zor elinden kurtarabildik ve 3-4 yıl önceki yumurta Danni’yi hatırlatıp olayı en başından anlattık. İnanmakta zorlansalar da hemen onu, o mağaraya geri götürmeliyiz dediler ve ertesi gün yola çıktık. Yol boyunca kardeşim ve ben Danni’den ayrılacağımız içiz ağladık.

Elimizde fenerlerle mağaraya girdik. Buz gibi havasıyla, şıp şıp damlayan su sesleriyle, basmaya korktuğumuz kaygan kayalık zeminde epeyce ilerledik. Biz ilerledikçe Danni sevinir gibi çırpınıyor, o sevindikçe biz ilerliyorduk. Karanlık mağaranın sonunda gün ışığı belirdi. Burası muhteşem doğasıyla harika bir yerdi.

Biz merak içinde bakınırken Danni babamın kucağından fırlayıp koşmaya başladı. Peşinden biz de koştuk ve Danni’nin büyük bir dinozora, “Anne!” diye sarıldığını gördük. Danni’nin konuşabilmesine mi annesiyle ağlaşmalarına mı neye şaşıracağımızı bilemez hâlde kalakaldık. Danni annesine çok benziyordu, çok tatlıydılar.

ree

Etrafta çeşitli dinozorlar kendi hâlindeydi. Sanki bambaşka bir boyuttaydık, filmlerdeki Dinotopia gibi bir yerdeydik.

Yanımıza gelen anne dinozor, yavrusunu getirdiğimiz için bize teşekkür ederken, yaşlı bir dinozorun yaklaşıp sorduğu soru anne dinozoru güldürdü.

— Belgeselciler mi geldi?

— Yok babacığım değil, ben sana sonra anlatırım.

Daha sonra anne dinozorla oturup, ondan burada neler olduğunu öğrendik.

— Belki biliyorsunuzdur. Bundan 65 milyon yıl önceydi. Gökyüzünden parlak cisimler yağmaya başladı, biz her zamanki meteor yağmuru diye düşünürken, çok ama çok büyük bir meteor yarımadamıza çarptı. Ortalık savaş alanına döndü birçok dinozor orada yok olup gitti. Ben ve birkaç dinozor kaçıp kurtulabildik. Hayatta kalabilmek için su ararken bu özel alanı bulup, buraya sığındık. Sebebini sonradan öğrendik ki buralardaki kayalar zeolit madeninden oluşuyor, o yüzden bu kadar korunabilmiş. Bu sayede biz de yıllardır burada yaşayabiliyoruz. Ben de o gün kaçarken yumurtamı kaybetmiştim, bulup getirdiniz çok teşekkür ederim size.

Biz olanları dinlerken, büyük saldırgan bir dinozor üzerimize koşarak geldi. Anne dinozor bizi hemen arkasına alarak,

— T-rex unuttun mu? Biz yıllardır et yemiyoruz, kolesterol, kalp damarları bunları unuttun mu?

— Evet! Ama uzun zaman oldu ve ben artık bıktım, protein lazım bana!

— Daha uzun yaşayabilmemiz için bizim diyetimizde çikoslar, eğrelti otları, çalılar var kendine gel lütfen.

İştahlı T-rex bizi çok korkutmuştu. Babam, “Biz artık evimize dönelim, Danni’yi annesine kavuşturduk nasılsa,” dedi. Hepimiz Danni’yle vedalaştık.

Danni’ye sarılırken kulağına fısıldadım.

— Bizi unutma Danni, kendine iyi bak, abur cubur yeme, annenin sözünden de çıkma.

— Hoşça kal Danni.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page