top of page

AİLENİN YENİ ÜYESİ

  • Deniz Karakelle
  • 15 Ağu 2024
  • 3 dakikada okunur

Yazar: Deniz Karakelle

Editör: Sevde Dilruba Ünyeli


ree

Güneş gülümsüyordu perdenin arasından,

Demek ki sabah olmuştu, kalkması gerekiyordu.

Ama henüz gelip öpmemişti annesi elma yanaklarından,

Yoksa onun haberi mi yoktu güneşin doğduğundan.

 

Derken kapının kolu çevrildi, annesi içeri giriverdi.

Nasıl da gülümsüyordu,

Sabah sabah bu neşenin sebebi neydi?

 

“Günaydın canım oğlum,” dedi annesi muzipçe.

Perdeleri açarken neredeyse dans edecekti.

Heyecanlı olduğu her hâlinden belliydi;

Mert’in yatağına oturuverdi,

Bugün sadece öpmekle kalmadı.

“Seninle konuşmam gereken bir konu var,” dedi annesi.

 

Konu ne?” diye sordu Mert merakla,

Bir yandan da gözlerini ovuşturmakta.

Aslında karnı da guruldamaya başlamıştı hafiften,

“İnşallah kahvaltı hazırdır,” diye düşündü içinden.

 

“Sana güzel bir haberim var yavrucuğum,” dedi annesi,

Kollarını yanlara açarak,

“Bir kardeşin olacak, abi oluyorsun,” dedi.

 

Mert önce şaşırdı, biraz kafasını kaşıdı.

Annesi hâlâ gülümsüyordu.

Ben de sevinmeliyim sanırım, dedi içinden.

Nedense pek sevinememişti sahiden.

 

Önce kem küm birkaç söz çıktı Mert’in ağzından,

“Nasıl, ne zaman, kim?” dedi.

Bir kahkaha kopardı annesi istemeden,

Çok komik geldi Mert’in dedikleri.

 

“Henüz çok küçük abisi,” dedi annesi karnını tutarak,

Mert’in elini tutup koydu karnının üzerine.

“Şimdi minicik karnımda, sonra büyüyecek,

Yeterince büyüdüğünde kucağımıza alacağız.”

 

Mert başını salladı onaylar gibi,

Yaşasın, dedi sevinmiş gibi.

Oysa pek mutlu değildi sanki.

 

Neler hissettiğini kendisi de bilemedi.

“O zaman artık kahvaltı yapabiliriz değil mi?” dedi.

Koşarak çıktı odadan mutfağa doğru,

 

Güzel bir kahvaltı yaptılar annesiyle,

Mert’in okul vakti gelince,

Hemen hazırlanıp çıktılar evden,

Hiç muhabbet etmeden.

 

Her zamankinden biraz farklı geçti o gün okul,

Mert çok sessiz ve düşünceliydi.

Arkadaşlarının da kardeşi olacak mıydı acaba?

En yakın arkadaşı Ömer’e bunu sormak için onun yanına gitti.

“Senin de kardeşin olacak mı?” dedi.

 

Ömer, şaşırdı bu ani soru karşısında,

“Benim zaten bir kardeşim var.”

“Nasıl peki?” dedi Mert.

“Güzel, ayakları çok minik ve sürekli uyuyor,” dedi.

Acaba bütün kardeşler böyle miydi?

 

Eve geldiğinde yemeğini yedi,

Uyumak için yatağına geçti.

Annesi öptü onu al yanaklarından;

“İyi uykular yavrucuğum,” dedi.

 

Geç de olsa babası geldi işten, Mert’in kapısını tıklattı,

“Uyuyor musun yoksa uyanık mısın aslan yavrusu?”

Ona kalsa uyumuş taklidi yapardı,

Ama babası bu numarayı hemen anlardı.

 

“Nedir bakalım seni uykudan alıkoyan,

Yoksa kafanda sorular mı var uçuşan?

Bulmak istersen eğer cevabını;

Düş peşime takip et beni.”

 

O da ne öyle uyumamış annesi,

Elinde kocaman bir aile resmi

Üstelik onlarca fotoğraf albümü var sehpanın üzerinde

 

Babası onu kucağına aldı

Annesi albümlerden birini açtı.

“Haydi, gel zamanda yolculuğa çıkalım seninle,

Hazır mısın bundan beş yıl öncesine gitmeye?”

 

“Tanıyabildin mi?” dedi annesi.

Buruş buruş bir bebek fotoğrafı gösterdi.

“Ne kadar minik ve tatlısın değil mi?” dedi babası.

 

Sonra emeklemeye başladığı anları gösterdi annesi.

“İşte ilk adımını atıyorsun burada,” dedi babası.

Küçüklüğünü gören Mert buna pek sevindi.

 

Ne güzel bir doğum günü partisiydi böyle,

İkinci yaş gününü kutluyorlardı sevinçle.

Dede, nene, amca, hala, teyze, dayı kim varsa gelmişti,

En sevdiği insanları yanında görmek ona çok iyi gelmişti.

 

“Bir yılı daha geride bıraktık,” dedi annesi,

Bir sonraki fotoğrafta okula başladığı günü gösterdi.

“Ne kadarda zor olmuştu ilk günler alışması,

Farklı mekânlarda olsak bile yanında olduğumu sana anlatması.

Ne kadar da çabuk geçiverdi zaman,

Hayatımızın en güzel günlerini yaşattın bize inan.”

 

Şimdi yeniden bu mutluluğu tatmak istiyoruz,

Allah’tan senin gibi tatlı bir evlat diliyoruz.

Hiç kuşkumuz yok senin çok iyi bir abi olacağından.

Sana ihtiyaç duyduğu her an yanında bulunacağından.”

 

Onlar böyle anlattıkça bu iş aklına yattı.

Kardeşiyle oynayacağı oyunların hayaline daldı.

Pek de fena bir şey olmasa gerek bu kardeş fikri,

Neticede bütün gün evde tekti.

 

Derken yine uçuştu aklına sorular.

Ya anne babası onu daha çok sevecek olsaydı,

Dayanabilir miydi böyle bir duruma?

 

Anlamıştı anne ve babası onu yüz hatlarından,

“Evlatlar arasında ayrım olmaz, bunu çıkarma aklından.

Sen anne ve babanı eşit sevmiyor musun?

Bizim de sizi aynı seveceğimizden hiç kuşkun olmasın.”

 

Belki de haklı olabilirlerdi.

Öyle ya kardeşi olan tek insan o değildi.

Düşündüğü kadar kötü bir şey olsaydı,

Mutlu olur muydu hiç bu kadar kardeşi olan insan?

 

Saatlerdir bu koltukta fotoğraflara bakıp konuştular.

“Artık uyuyalım,” dedi babası.

Yatağına uzandığında aklında doğacak biricik kardeşi vardı.

 
 

©2023, Recep Bilal Aksu tarafından kurulmuştur.

  • Instagram
bottom of page